/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +1
    HALMAR'DA VEBA
    Dustum Han sarayında hem dinleniyor hem de asker topluyordu. Sarranidlerin akınları bitmiş hatta geri çekiliyorlardı. Tüm köyler geri alınmışti sarranidlerden, bir kaç tane de kale kaldı alınmayan. Savaşın dengesi değişmişti yani. Tam iki ay boyunca hiç bir çatışma olmadı sarranidlerle kergitler arasında. Belli ki sarranidler çok korkmuştu. Ama bu sırada savaşlar diğer cephelerde daha da arttı. Svadyalılar ile vaegirler her gün her meydan da savaşıyorlardı. Nordlarda gemilerle köyleri işgal edip bazı limanlara el koyuyordu. Bu durum üzerine Vaegir kralı yaroglek Dustum Han'dan asker yardımı istedi. Biz size verdik sıra sizde hesabı. Bu talebi kabul eden Dustum Han Kral Yaroglek'in kendisine verdiği 50.000 askerden kalan 20.000 tanesini geri gönderdi. Evet bu biraz alay edermiş gibi oluyordu ama Dustum Han kral Yaroglek'in kergitleri kaybetmemek isteğeceğinden emindi. Gelen askerleri görünce Kral Yaroglek sinirden ne yapacağını bilemiyordu. Resmen kuduz köpekler gibi hırlıyordu. Ama elinden de bişey gelmiyordu. Kergitleri kaybederse Kalradya'da 4 deblete karşı savaşırken yok olur giderlerdi. Dustum Hanın bu yaptığına hiç bi yanıt vermemeyi tercih etti. Dustum Han'da olan biteni anladı zaten.
    Aradan geçen 5-6 hafta sonra Dustum Han sarranidleri savaşta saf dışı bırakmak için hiç beklenmedik bi anda sarranid önemli şehirlerinden Bariyye şehrine ve önemli kalelerinden samarra kalesine Noyanlarını gönderdi. Uzun süredir hiç çatışma yaşamayan sarranidli askerler böyle bir saldırıya hazırlıksız yakalandı ve bir şehir ile bir kale ellerinden gitti. Kendi ordusuyla'da Sultan Hakimin ve kardeşi Sancar'ın saklandığı Halmar şehrini kuşattı. Asker sayısı olarak üstün taraf yine karşı taraftı fakat bu sefer Dustun Han'ın da işi Allaha emanet değildi. Aylardır sağlam bir ordu ve paralı askerler toplayan Dustum Han'ın da ezici bir ordusu vardı.
    Kuşatma tam 40 güne ulaşmıştı. Halmar şehrinde ki yiyecek depoları boşalmaya başladı. Kış zamanıydı üstelik. insanlar hastalanıyordu. ilaç da temin edeniyorlardı. Dustum Han da 12 tane kuşatma kulesi ve 8 tane mancınık inşa ettirmişti bu sürede. Yani askerlerini şehre sokmak artık garanti olmuştu. Ama içerde ki asker sayısı fazla olduğu için hala saldırıya geçmiyordu. Üstelik aklına iyi de bir fikir gelmişti yine zeki kağanın.
    O zaman'ın bulaşıcı ve ölümcül hastalığı olan veba. Dustum Han ne kadar yapmak istemese de aşk da ve savaşta her şey mübahtır. içeriye soktuğu bir kaç casusuyla askerlerin yemeklerine ve sularına bu hastalığı sağlayacak mikrobu koydurdu. Aradan geçen 15 gün sonunda askerlerin bir çoğu hastalıktan öldü. Dustum Han'ın korkusu bu hastalığın halka bulaşması ve masum bir kişinin bile bu yüzden ölmesiydi. Ama korktuğu oldu. Çok büyük olmasa da 8 tane masum insan bu hastalıktan ölünce halk askerden uzak durdu ve kimse evinden çıkmadı. Evinin içinde açlık ve susuzluktan ölenler de var tabi. Dustum Han günlerce bu insanlar için yas tutmuş hatta ağlamıştı. Artık daha da masum insan ölmemeliydi. Artık bu işi bitirmenin vakti gelmişti...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster