/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +4
    Bir Afrika atasözü şöyle der ;
    ‘’Aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar,av hikayeleri hep avcıları yüceltecektir!’’
    Zamanın hakimleri tarafından yazılmış geçmiş,bir dönem yaşanan talan, sömürü ve katliamları çoğrafi keşifler, ilkel dünyaya medeniyet zütürme gibi insani ve yüce gayelerle meşrulaştırıp efsaneleştirmiştir. Çünkü bu uydurulmuş geçmiş onların bu gün sahip oldukları gücün temelini oluşturmakta. Ancak geçmişten günümüze anlatılan bu uygarlık masallarına artık kimse inanmıyor ve "avcı" tarafından yazılan tarihe eski kavramlarla bakmıyor;Batılı klagib tarihçiler tarafından yakın zamana kadar ’’Çoğrafi keşif’’ olarak yutturulan şeyin gerçekte bir işgal, ‘’medeniyet zütürme’’nin ise sömürünün en acımasız uygulaması olduğunu görüyor ve yüzlerine çarpıyor.
    Önce Selçuklular, Haçlı seferleri yoluyla Doğunun gizemli hazinelerine ulaşmak isteyen Avrupalılara kapıyı kapattı. Sonra ise Osmanlı Avrupanın doğuyla olan bütün karayolu bağlantısını kesti ve Akdenizi de bir Türk gölü haline getirdi. Avrupa adeta kendi içerisine hapsolmuş bir durumdaydı.
    Yapılan katliamın boyutlarını rakamlara bakarak anlamak mümkündür.Bu dönemde ne kadar insanın katledildiği tartışılmakla birlikte, yapılan araştırmalar katledilen yerlilerin sayısının yüz milyonun üzerinde olduğunu göstermektedir. Yani 15.yy da dünya nüfusunun 400 milyon, Avrupa‟nın toplam nüfusunun aşağı yukarı 50 milyon olduğu bir dönemde insanlığın ¼ dü sömürgeciler tarafından katledilmiştir. Sadece Mekgiba'da 1500 yılında 25 milyon olan yerli nüfusunun, 1650 yılında 1 milyona düştüğü tespit edilmiştir.
    Yapılan bu yağma ve soykırım Avrupa'nın gelişip zenginleşmesini sağladı, ancak onların bu medeni dünyaları milyonlarca insanların kemikleri üzerine inşa edilmiş oldu.Yok ettikleri insanlardan ise geriye hiçbir şey kalmadı;ne dilleri,ne dinleri ne de kültürleri…
    ···
   tümünü göster