1. 1.
    0
    ADET GÖRME :

    Hamile olmayan kadınlarda, ergenlik çağından menopoza kadar ayda bir vajinadan gelen kan.

    AĞIZ YOLUYLA iLiŞKi :

    Bir eşin cinsel organlarına öbür eşin ağızla temas etmesi.

    ANAL :

    Makat veya makat bölgesiyle ilgili. Pgibanaliz teorisinde, pgibociksüel gelişmenin ikinci aşaması olup, makat bölgesinden haz duyma duygularının algılanmasının başladığı dönem olarak tanımlanır.

    ANAL iLiŞKi :

    Bir eşin cinsel organlarının, öbür eşin anüsüyle temas etmesi.

    ANALiNGUS :

    Ağızla anüsün yalanması, okşanması.

    ANÜS :

    Makat.

    AREOLA :

    Meme başı etrafındaki renkli halka.

    AciksÜEL :

    cikse karşı ilgisiz veya isteksiz olan.

    AVUÇLAYIŞ :

    Bütün bir eli vajinaya veya anüse sokmak.

    BAKiR :

    Cinsel ilişkide bulunmamış erkek.

    BAKiRE :

    Cinsel ilişkide bulunmamış kadın.

    BAŞTAN ÇIKARTMAK :

    Birini cinsel ilişkide bulunmaya ikna etmeye çalışmak.

    BEKARET :

    Bakir veya bakire olma durumu.

    BESTIALITY :

    Bir insanın bir hayvanla cinsel ilişkide bulunması.

    BiciksÜEL :

    Hem kadınlarla hem de erkeklerle cinsel ilişkide bulunma isteği olan.

    Hem erkek hem de kadınla cinsel ilişkide bulunan.

    BULÛĞ ÇAĞI :

    insanın gelişme safhasında çocukluktan yetişkinliğe girdiği dönem.

    CiNSEL ÇEKiCiLiK :

    Fiziksel güzellik veya kişinin karakterinin bir başka kişiyi cinsel açıdan uyarması.

    CiNSEL iLiŞKi :

    Kadın ve erkek, erkek ve erkek veya kadın ve kadın arasındaki cinsel birleşim.

    CiNSEL KiMLiK :

    Cinsel kimlik ya dişi ya da erkektir, ve tamamen yaratılış özelliğidir (insanların beynine kazınmıştır). (Nilgün B.)

    CiNSEL ROL :

    Ne kadar kadınsı ya da ne kadar erkeksi olduğunuzla ilgilidir, yani başkalarının sizi nasıl gördüğü ile ilgilidir, bu sonradan kazanılan - öğrenilen - bir özelliktir. (Nilgün B.)

    CiNSEL TACiZ :

    istek dışı, itici, cinselliğe dayalı davranışlar veya sözler.

    Karşı cinsi küçük düşürücü, aşağılayıcı, rahatsız edici davranışlar veya sözler.

    CiNSEL TERCiH :

    Cinsel tercih ise cinselliğinizi yaşarken hangi objeye yöneldiğinizle ilgilidir. Kimi kendi cinsini tercih eder kimi karşı cinsi tercih eder, kimi sadece kendini tercih eder. Kimi cansız objelerse yönelir, kimi hayvanlara yönelir daha ötesi zarar vermeye ve dolayısıyla cinsel sapmalara kadar gider. (Nilgün B.)

    CiNSELLiK :

    insanların belli fiziksel özelliklerinden dolayı erkek veya kadın olarak ikiye ayrılmaları.

    Cinsel kimlik veya cinsel güç.

    CUNNiLiNGUS :

    Ağızla vajinayı yalamak.

    DiLDO :

    Cinsel ilişki esnasında kullanılan yapay penis.

    DiYAFRAM :

    Kubbe şeklinde, plastikten oluşur. Cinsel ilişki esnasında rahim boynunu kapatıp spermlerin rahime girmelerini önler.

    DÖLÜT :

    insanlarda, gebe kalındıktan sonra sekiz haftadan, doğmadan önceki döneme kadar anne karnında olan bebeğe verilen ad.

    DÜRTÜ :

    Tabiatta bulunan, doğuştan gelen davranış özelliği olup çevreden gelen uyarıcılara tepki göstermek.

    OiDiPUS KOMPLEKSi :

    Pgibanaliz teorisinde, özellikle erkek çocuğun annesine duyduğu cinsel istek ve aynı zamanda babasına, annesine duyduğu duygulardan dolayı, düşman kesilmesi.

    ELLE iLiŞKi :

    Bir eşin cinsel organlarına öbür eşin elle temas etmesi.

    EMBRiYON :

    Erken gelişme safhasında olan ve özellikleri belli olmayan bir organizma.

    ENSEST :

    iki kişinin, yakınlık derecesinden dolayı, evlenmeleri kanunen yasak olup, bu iki kişinin cinsel ilişkide bulunması.

    EPiDiM :

    Meni üreten tüpçük ya da borucuklarda devamlı oluşan sperm hücreleri.

    EREKSiYON :

    Yumuşak olan bir bölgenin etrafındaki dokuların kan ile dolması sonucu sertleşmesi. Özellikle penis ve klitoris durumu için kullanılır.

    ERGENLiK :

    insanın gelişme safhasında çocukluktan yetişkinliğe girdiği dönem.

    EROS :

    Yaşama içgüdüsü.

    Tüm cinsel dürtüleri ve istekleri kapsayan.

    EROTiK :

    Cinsel istekliliği uyandırıcı.

    Cinsel aşkın egemenliği.

    EŞCiNSEL :

    Hemcinsine cinsel arzu duyan.

    Hemcinsinle cinsel ilişkiye giren.

    FAHiŞELiK :

    Para karşılığı erkek veya kadının karşısındakine cinsel ilişkide veya cinsel lütufta bulunması.

    FANTEZi :

    Herhangi bir isteğin veya pgibolojik ihtiyacın karşılanabilmesi için kurulan düşler veya bir dizi zihinsel görüntülerin hayal edilmesi.

    FELLATiO :

    Penisi ağız ile yalamak.

    FETiŞiZM :

    Herhangi bir cansız objeden veya vücuttaki cinsel organlar haricinde herhangi bir bölümden tahrik olmak ve bazen de bunsuz cinsel hazza ulaşamamak.

    FROTTAGE :

    Bir erkeğin, eşinin vücuduna karşın kendi vücudunu ovması.

    GERANTOFiLiYA :

    Bir erkeğin, yaşlı bir kadınla cinsel ilişkiye girmeyi tercih etmesi.

    GOWPER BEZi :

    Cinsel coşku veya orgazm öncesi, erkeklerde, saydam alkalin bir sıvı salgılayan bez.

    HERMOPHRODITIC :

    Hem kadın hem de erkek cinsel organları olan.

    HiMEN :

    Rahim ağzını kapayan deri.

    Kızlık zarı.

    iKTiDARSIZ :

    Cinsel ilişkide bulunamama. Çoğu zaman ereksiyona ulaşılamamasından ortaya çıkan bir durum.

    JENiTAL iLiŞKi :

    Bir eşin cinsel organlarının, öbür eşin cinsel organlarıyla temas etmesi.

    KISIRLIK :

    Gebe bırakamama veya gebe kalamama durumu.

    KLiTORiS :

    Kadının en hassas dış cinsel organı, vulvanın üst bölümünde.

    LABiA :

    Kadının tenasül uzvunda dudak şeklinde kısım, dudak.

    LEZBiYEN :

    Eşcinsel kadın.

    MASTÜRBASYON :

    Kişinin kendisini cinsel tatmine ulaştırması.

    MAZOŞiST :

    Fiziksel veya duygusal açıdan hakaret edildikçe cinsel tatmine ulaşabilen.

    Fiziksel veya duygusal açıdan hakaret edilmekten hoşlanan ve bu hakaretleri edebilecek kişileri arayan.

    NEKROFiLiYA :

    Ölüm ve cesetlere saplantı halinde ilgisi olan.

    Cesetlerle cinsel ilişkide bulunmak.

    ORGAZM :

    Cinsel ilişkide ulaşılabilecek en üst düzey heyecanlılık.

    Cinsel ilişkinin doruk noktası.

    OTOEROTiZM :

    Bir erkeğin kendiyle sevişmeyi tercih etmesi.

    PEDOFiLiYA :

    Bir erkeğin, sevişmek için çocukları seçmesi durumuna verilen ad.

    PiGMALiONiZM :

    Bir erkeğin, heykelle sevişmeyi tercih etmesi.

    ferre :

    Cinsel ilişkiyi genelde güç ve şiddetle bağdaştıran yazılı, görsel malzemeler.

    REGL :

    Hamile olmayan kadınlarda, ergenlik çağından menopoza kadar ayda bir rahimden gelen kan.

    PREZERVATiF :

    ince lateks, plastik veya hayvan derisinden yapılan, cinsel ilişki esnasında penisin üzerine giyilen madde. Amaç, hem hamile kalma olasılığını önlemek, hem de cinsel ilişki yoluyla bulaşabilecek hastalıkları.

    SADiST :

    Fiziksel veya duygusal açıdan bir başkasına hakaret ederek/acı vererek cinsel tatmine ulaşabilen.

    Fiziksel veya duygusal açıdan bir başkasına hakaret etmekten/acı çektirmekten hoşlanan.

    SADiZM :

    Sadist olma durumunu anlatan.

    ciks :

    Cinsel arzunun veya isteğin davranışlarla gösterilmesi.

    SiBER ciks :

    Bilgisayarla iletişim esnasında cinsel aktiviteler veya cinsel dürtü.

    SODOMY :

    Eşcinsel ilişki, aynı zamanda anal ciks demek.

    SPERMA BANKASI :

    Spermanın hassasiyetle korunduğu yerler.

    SPERMiSAL :

    Herhangi bir döllenme olasılığını kaldırmak için sperm öldürücü olarak kullanılan kimyasal maddelere verilen isim.

    SÜBYANCI :

    Erişkin insanın çocuğa cinsel tacizde bulunması.

    Erişkin insanın çocukla cinsel ilişkide bulunması.

    SÜNNET :

    Penisin uçundaki deriyi ameliyatla almak.

    TACiZ :

    Bir kişiyi sürekli olarak rahatsız edip, peşini bırakmamak etmek.

    TECAVÜZ :

    Bir başka kişiyi zorlayarak cinsel ilişkide bulunma suçu.

    TRANSciksÜEL :

    Cinsel tercihini karşı cinsiyetten oluşturan.

    Cinsel kimliği ile cinsel organları uyumsuz olarak doğmuş insan. (Cinsel organları cinsel kimliğine uydurulana dek kişi ne erkek ne de dişidir. Transciksüeldir. Cinsel organları cinsel kimliğine uydurulan kişi artık transciksüel değil ya erkek ya da dişidir.)

    Tıbbi müdahale ile cinsiyet değiştiren.

    TRAVESTi :

    Karşı cinsin giysilerini kullanarak ve cinsel rolünü üstlenerek cinsel hazza ulaşan kişi.

    Cinsel tercihini karşı cinsin giysilerini kullanarak ve cinsel rolünü üstlenerek oluşturan kişi.

    TROLiZM :

    Bir erkeğin cinsel beraberlik için iki veya daha fazla kadını seçmesi.

    UROLOGNiA :

    Eşinin veya kendinin sidiğiyle oynamak.

    ViBRATOR :

    Elektrikli suni penis.

    VULVA :

    Kadının dış cinsel organına verilen ad.
    ···
   tümünü göster