saat 5:30 olmuştu sanata dogru ilerledim bi paket camel black alıp
saat 5:45 falandı kulaklıgımı taktım züt cebimde muştam vardı
bi muştamı sıkıyodum elimle bir yandanda ben yoruldum hayat şarkısını dinliyordum
şarkı eşliginde paketten dalımı çıkartdım kibritle yaktım ve kibritime üfleyen o huuru gördüm
sigaramı tam yakmak için fırt çekip bırakıyodum sonra çektim içimden derin bi fırt ve melisanın yüzüne anlamlı anlamlı bakarken agzımdan duman çıkartarak buyur? dedim
hiç özlemedinmi dedi
özlenmeye degermiydin dedim
eşşek gibi özlesemde gurur lazımdı artık zütü kolay kalkıyordu
sustu karşımda yanımda oturdu
sigaramı güzel güzel içerek onun beyaz tenine kumral saçlarına ela gözlerine bakıyordum 1.65 falan boyu vardı
neyse
benim gibi bir insanı neden çagırdın diye sordum
sen nasıl bir insansınki demişti
işte bekledigim o soru bütün edebiyatımı kullanmaya çalıştım
ben deger verip bekletilen
sevip sevilmeyen
daha sonra akıllanıp yalnızlıga mahkum olan bir insanım
senin kadar salak bir kızın ayagına gidemiycek kadar akıllı
senin kadar güzel bir kız için dünyayı yürüyecek o çirkin insanım
ben acı çektirene şair anlamayana bir romanım
vesaire freesteyle sallıyordum aklımda kalanlar bunlar
onu etkilemiştim..