ne anlarsınız lan bu cümleden? boş bir hayatı mı yoksa gibimsonik pelisnulara verdiğiniz ayarları mı? yoksa şu kızı böyle gibtim şöyle gibtim yengemi elledim vs vs gibi konuları.

kaçınız yapar lan bunları? kaçınız gerçek hayatta klavyeniz kadar delikanlısınız? hiçbiriniz mk.

şimdi buradan çıksan dışarı bi kafeye gitsen kızların biri sana baksa... bu olmaz mk. olmuyor işte. sen bakarsın anca ve o da yerini değiştirir. çünkü tipsizsindir mk.

sokarım aşkına gelelim bilinçli olmaya. bilinç farkındalık demek binler. yani farkındasınız olan bitenin. tdk değilim aq açın bakın siteden.

peki nedir lan bu bilinç? seviyorum diyen kızlara inanıp sonra terk edilmenin verdiği tarifi olmayan sancı mı? çomarlara has bir ülkede yaşayıp şort giydi diye dayak yemek mi? metrobüs şoförünün kafasına vurup kaza yaptırmak mı? yoksa lozana başarısızlık diyen bir hükümetin varlığı mı?

düşünün lan kafanız acımaz mk. şimdi bu ülkede bir koyun sürüsü var ve içinize içinize işleyen propagandaları, yalanları ve din sömürüleri var. bizden olanlar ve olmayanlar diye bakıyorlar hayata. adamlar kendi mezhebini kuracak hanefi, şafi, maliki çomari...

çok değil beş yıl önce ergenekon, balyoz davasından paşalar koğuşlara atıldı, çomarlar o paşaların yüzüne tükürdü, basın ve hükümet onları darbeci, terörist ilan etti. ordu tukaka hükümet padişah olmuştu. ne oldu peki? 15 temmuzdan sonra neden hükümet paşalardan özür diledi? çomarlar üzüldü? hükümet ne istediniz de vermediniz derken istedikleri yoksa paşalar mıydı? daha ne istemişlerdi kim bilir binler? çomarlara sormak lazım bor madenlerimizi bile işlemediğimizi lozana bağlıyorlar. tabii lan manyak mısın lozan neymiş, atatürk yalan, inönü savaşları olmadı, andımız ırkçılık...

işte buraya uygun bir sözcük bulamıyorum. oysa ne çok sözcük vardı doksanlarda. insanlarda basın özgürlüğü kavramı vardı. önceden çomarlar bile bir gazeteciye hak verirdi. çomarlar bile hukuktan yanaydı. 90 lar bitti ve onlar güzel atlarına binip çekip gittiler, demirin tuncuna insanın binine kaldık.