diyanet işleri başkanlığı hukuki açıdan başbakanlığa bağlı bir kuruluştur. Buradaki bağlı kuruluş kavramı hukuki açıdan farklı bir önem arz eder, emir almak gibi. O sebeple hükümet yazdım, yoksa bakanın müsteşara verdiği emri müsteşar alta ilettiğinde emri müsteşarın verdiği söylenmez; bakanın verdiği söylenir.

sela ile camilerden yapılan ilanları karıştırmayalım. sela dua demektir; ancak 15 temmuz gecesi yapılanlar belli bir kişinin emirleri doğrultusunda yapılan ve dine siyaset karıştırılarak yapılan çağrılardır. Bunun için selalar gönlümüzde hoş bir seda oluştururken; siyasi emirle verilen selalar ise sadece makam ve mevkiyi korumaya yöneliktir. Çünkü din ve devlet işleri birbirine karıştırılamaz; dinimizin en önemli kaynağında da zaten devlet işleri ayrıntısıyla belirtilmemiştir. Bu sebeple sela verilmesi ile camilerden yapılan siyasi çağrıları birbirine karıştırmamak gerekir.

Bırakın chp'yi hiçbir insana bir insanın vücut bütünlüğü ve malvarlığına zarar vermesi için hak tanınamaz. Bu kişiyi savunmuyorum zaten, savunduğum düşünce 15 temmuz gecesi okunan selaların dini amaçla yapılmadığı iddiasıdır. Aksi halde suç ve kabahat işleyen herkes zaten cezasını çekmelidir, bunun için sela okunarak halkın galeyana getirilmesine gerek yoktur. Bağımsız ve tarafsız yargı kurumları zaten bu işlevi görmektedir.

kardeşim sen fazla objektif bakıyorsun. Ülkemizin cok buyuk bir kismi musluman oldugu icin sela galeyana getirmek yerine birlik saglar ama makam ve mevki icin siyasi emirle okunan selalar ile ilgili hakli olabilirsin

Diyanet işleri başkanlığı laikliğe aykırı değil, tam tersine laikliği koruyucu bir etkiye sahiptir. Diyanet işleri başkanlığı Osmanlı Devleti'ndeki Şeyhülislamla karıştırılmamalıdır. Çünkü Osmanlı Devleti'nde verilen kararlar hem örfi hukuka hem de şeri hukuka tabi iken, günümüzde Diyanet işleri başkanlığına sormadan da kararlar alınabilmektedir. Ayrıca şeyhülislam gibi diyanetin siyaset için fetvalarına gerek yoktur. Diyanet işleri başkanlığı ise tüm bu durumlarda dinin korunması ve ülkede hoşgörünün sağlanması amacıyla birtakım faaliyetlerde bulunabilir ve bunlar asla laikliğe aykırı sayılamaz; siyasete ilişkin olmadıkça. Atatürk zamanında diyanetin kuruluş amacı budur, devlet hem ülkesinde çoğunluk olan vatandaşlarının huzur ve sükununu sağlamak amacıyla hem de dini ve AHLAKi eğitimin verilmesi amacıyla diyaneti kurdurmuştur. Diyanet dini konularda bilgindir diye bakarız; ama suriye'ye gireceğiz hocam caiz midir diye sormayız. Çünkü bu devlet işidir ve diyanetin karıştırılmaması gerekir. Diyanet hala olmalıdır; ancak diğer kurumlar gibi yetki ve görevi sınırında hareket etmelidir.