Dışarı çıktım az biraz dolaşayım uykum açılır diye.Bir tane av köpeği var bizim pekekent çıkar çıkmaz direkt üzerime atladı. Oradan bir sopa bulup var gücümle aşağıya doğru attım bu gitti iki saat sopayı arıyo tabi.

Fırsat bilip telefonun çekeceği bir yer buldum sonra yazdım kıza "geldim ben Ilgaz a" diye 1 saat sonra geri döndü "çok sevindim, hoş geldin" diye. Ulan asıl ben sevindim kız resmen beni sevmeye başladı.

Numarasını istedim kızın verdi numarasını ilk kez ses sese görüştük kızla. Sesi bile insana huzur veriyor öyle diyeyim size.

Saat 5 gibi Merkezde buluşacaktık.Lan ben heycandan köpeği kucaklayıp kar ın içine gömmüşüm haberim yok. Hayvancağız o günden sonra zaten pek fazla yanıma gelmedi bile.

Kuzenim seslendi içeriden "bagajı açtım içerde uzun kutu var kap gel onu" diye. Kutu kutu değil adeta gavur ölüsü mübarek. Küfür ede ede girdim içeri koydum masaya içini bi açtı içinden tüfek çıktı. Dedim "şimdi senin neden geldiğini daha iyi anladım".

Doğukan abim tam bir av hastasıdır gitmiş tüfeği Konya Üzümlü den getirtmiş güzel tüfekti Allah var şimdi 500 lira saymış ama ruhsat 900 küsür bizim ülkede ne oran var ne orantı.

En son dedemle avluya çıkıp tüfeği inceliyolardı arası sıra sesi geliyodu namussuz iyi ses çıkarıyordu.

istanbul da kızla konuştuğumu bir kuzenim bildiği için adama ne var ne yok anlatırdım."5 te orada olmamız lazım" dedim "."Tamam işim var benimde 3 gibi ineriz" dedi.

Konuşma sesleri geliyo üst katta olmama rağmen "nereye gidiyonuz, ne işiniz var" falan diye soruyo dedem. Duyuyorum yani yankılanıyo sesleri ev ahşap olduğu için.

Köy yeri olduğu için tabi komşulardan bazıları tüfeğe bakmak için geliyolar.Bir, biri alıyo sıkıyo, bir diğeri alıp sıkıyo. Başım şişti resmen silah sesinden.

Dedem diyo "la iyi tamam koy şunu yerine yetiversin namaza gidek geç kalacaz".

Bunlar öğleyi kılmaya gittiler ben aşağı indim kuzenle çekirdek çıtlatıp tv izliyoz dedem çok kızar çekirdek yemeye ikide bir gelip "lan oğlum onda fare bohu var yemen lan şunu artık" der ama tabi biz takmayız adam tuz tortusunu fare taku diye bellemiş her yediğimizde çatar dururdu.