/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +14
    “Büyük taarruz için öyle bir plan yaptım ki , bu plan o zamanki akil insanları rahatsız etti belkide . bunun çok ama çok tehlikeli bir kumar olduğu söyleyenler oldu : Yunan’ın en büyük gücü Afyon civarında ve güneyde trikopis’in emrindeki kuvvetlerdi. Bana göre burası o kadar güzel tahkim edilmiş ki, belli ki yunanlılar burayı bir kuvvet merkezi yapma niyetindeler. Ben, “burayı düşürürsek bütün cephe düşer, dolayısıyla burayı vuracağız,” dedim

    Bu plan türk kurmay heyetini oldukça endişelendirmişti. onların düşüncesiyse şöyleydi ; “yunan’ı en güçlü olduğu yerden vurmaktan söz ediyorsun, o halde bizim de bütün gücümüzü buraya toplamamız gerekecek.” “evet” dedim

    Yakup şevki paşa, bunu duyunca küplere bindi . “nasıl yaparız. böyle yaparak beni, kuzeydeki orduyu neredeyse çıplak bırakıyorsun. karşımda general digenis var. bize saldırdığı takdirde ankara’ya kadar elini kolunu sallaya sallaya gider. biz afyon’a gidelim derken digenis ankara’ya girer” der. atatürk de “girmez paşam” diye karşı çıktı.

    Digenis ile trikopis’in akıllarını başarılı bir şekilde okumuştum. Yunan ordusu’nun halet-i ruhiyesini iyi biliyordum. Orduda venizeloscular gitmiş, kralcılar gelmişti. politik olarak bölünmüş olan yunan subayları birbirlerini yiyorlardı. yunan ordusu içinde ciddi bir siyasi kavga vardı. yunan ordusu rahat değil, aldıkları son yenilgiyle zaten zafere olan inançlarını da kaybetmişlerdi. askerlerin pek çoğu “bıktık, artık evimize gidelim” diyorlardı. fakat bizimkiler öyle değildi, çünkü kendi vatanlarını savunuyorlardı ve yenmenin tadını tatmışlardı.

    Ben dedim ki “paşam, biz büyük bir gizlilik içerisinde kuvvetlerimizi kaydıracağız.” şevki paşa, “nasıl olur, şuradan şuraya bir tabur kaydırıyorum, yunan’ın haberi oluyor” diye cevap verirken ben de, “paşam birliklerinizi gündüz kaydırırsanız haberleri olur, biz hareketimizi gece yapacağız, gündüz ise birliklerimizi saklayacağız” dedim .

    Yakup şevki paşa bu hareket planına bir türlü anlam veremiyor, “ben bu mesuliyeti alamam” diye ısrar ediyordu. mesuliyet sözünü işitince hemen şunları söyledim : “bir dakika arkadaşlar, hiçbirinizde bir mesuliyet yok. bütün mesuliyet bana ait, millete karşı ben sorumluyum.”

    Bütün gücü güneyde topladım.

    Bu arada ingiliz mareşali charles vere ferrers townshend yunan müstahkem mevkilerini gezer. o kadar beğenir ki, “türkler burayı altı ayda geçerlerse, altı günde geçtik desinler” dediğini duydum.

    Yunanlılar vaziyetten çok memnun gibiydi , o kadar eminlerdiler ki kendilerinden, istihbaratı da boş verdiler. Bu sırada bizimkiler ise bütün gayretleriyle güneyde toplanmaktaydı.

    Taarruz tarihini ankara’da hiç kimseye bildirmedım hatta kendi arkadaşlarıma dahi bilgi vermedim . sadece güvendiğim ve kendisine güvenmesini istediğim ruslara haber verdim . “birkaç gün sonra saldırıya geçiyoruz” dedim . Ruslardan çıt çıkmayacağını, ingiliz ve yunanlıların mağlubiyetini dört gözle beklediklerini biliyordum.

    Ardından Ankara'da büyük bir çay partisi vereceğim haberini yaydım sağda solda . Davetliler var, çay partisi var, ama ev sahibi ortalıkta yok, cephede. bir tür oyalama ve dikkati başka yöne çekme hamlesidir bu.

    Son kontroller yapıldıktan sonra cepheye gittim , Anadolu’nun dış dünya ile bütün telgraf bağlantılarının kesilmesini emrettim. Anadolu birdenbire suskunluğa büründü . Hemen ardında da Ankara’da bana karşı bir isyan başladığı yönünde sahte bir haberin yayılması sağladım istanbul, bana karşı bir hareket başladığı haberini aldı ama Anadolu’da aynı zamanda tüm telgraflar da susmuştu. Kimse duruma bir mana verememekteydi
    Daha arazide silahlar konuşmaya başlamadan istihbarat savaşını kazanmıştık

    O sabah büyük taarruz başladı sabah 04.30’da tanzim atışı açtık, 5.50’de de tahrip atışına geçtik saat 07.00’de ise yunan topçusu sustu ve Türk ordusu 14 gün sonra izmir’e, kordon’a vardı. Büyük taarruz’dan evvel , 15 gün sonra izmir’de olacağımı söylemiştim yakın çevreme. sonra birlikte kordon’da yürürken de salih bozok’a “kaç gün oldu?” diye sordum; “14 gün” paşam cevabını verdi bozok. “bir gün yanıldık o zaman” dedim ”

    Gelenek bozulmasın,

    Buda böyle bir anımdır.

    Derdi, bugün aramızda olsaydı Ulu Önder ..
    ···
   tümünü göster