Kardeş bak seninle işin siyasi boyutuyla konuşmayacağım. Bir siyaset bilimcisiyim yani o iş oraya giderse çok farklı boyutta yaşananlardan bahsederim.

Sıradan bir vatandaş gibi yorumlayacağım. Biliyorum çabuk unutan bir milletiz ama bireysel ve mesleğim gereği yaşananları çabuk unutacak kadar mal değilim.

2009-2010 yılında bu ülkede Türk bayrağı birilerini tahrik ediyor diye çeşitli üniversitelerde Türk bayrağını açanları akp tutuklattı.

Ülkedeki yürekli kimsenin safında olmayan işini yapan ne kadar savcı, hakim varsa tehtidlerle yıldırmaya çalıştı, kendi safında o dönemde günün teröristi Fetö'nün yanında durmayanlar şantajlarla tavsiye edildi.

Suudi kralı öldüğünde ülke babasının malıymış gibi yas ilan etmeye çalıştı,pek te vatandaşın umrunda olmadı.

Korkusundan Avrupanın en kuzeyi Norveç'te peşmerge ile görüştü Allah bilir nelerden taviz verildi?

2011 yılında bir zamanlar dostu olan Esadın yanına gitti, Esad'ı kuklası yapamayınca Suriye'yi karıştırdı ardında 5 milyon süpürüntüyü sırf kendi kişisel hırsı yüzünden memlekete soktu. 75 milyon insanı kaale dahi almadı. Ne de olsa kardeşleriydi.

Seçim kampanyasında şehir şehir dolaştı ve söz verdi ama kazanamadığı ve istediği oyu alamadığı şehirlere verdiği sözü yerine getirmedi.(Hatay, Adana,... )

Türk askeri Amerikan köpekleri tarafından linç edildi. Amerika dostumuz dedi.

Azerbaycan'ı karşına alıp dünyanın petrol fiyatlarının altında bizlere o kadar yardımları dokunmasına rağmen can kardeşi satıp Ermenistan ile müzakerelere başlayıp ardından Ermenistan-Türkiye maçında Azerbaycan bayraklarını toplattırdı.

Lozanı beğenmedi adaları bir bir verdik dedi. Ata toprağı Süleyman Şah'ı peşmergenin kaderine bıraktı olmadı Türkiye sınırına taşıdı.

Medya bir bir satın alındı ona biat etmeyen ekranlar karartıldı.

Avrupa Birliği sözü ile geldi Avrupa Birliğine giremeyince düşman oldu.

Kırım'a Ruslar el koydu sesi çıkmadı. Kerkük'e peşmerge ve deaş saldırdı umrumda olmadı. Ortadoğu hareketlendi, bizde varız dedi.