Ben antrenmanlara gidiyor geliyordum. Sanardımki mahalle klubümbe yoruluyorum. Öpüp başıma koymam gerekekirmiş orayı.
Hergün en az 4 saat süren antrenmanlar. Aynı zamanda okul temposu ile hayat devam ediyordu. Gel zaman git zaman ligin başlamasına az kalmıştı.
Tabiiki bizde hazırlık maçlarına başlamıştık yavaş yavaş. Artık profesyonel bir ligde oynuyordum! ilk hazırlık maçı geçen sezonun ilk 11'i ile oynandı.
Dakika 79 da oyuna girmiştim. Çabalarıma rağmen asist gol hiçbirşey yoktu. Moralim bozulmuştu aslında. SiNiRLENMiŞTiM!
Kızıyordum hocama neden ilk 11'de başlamadım? Neyse deyip geçiştirdim. Diğer maçada ilk 11'de çıkamadım. Ancak bu sefer ilk yarı bittikten sonra ikinci yarı girmiştim oyuna.
Yani koskoca bir 45 dakikam vardı. Deli gibi koşup deli gibi çabalıyordum. Dakika 50-55 arası sağ kanattan koşu yaptığımı gören Burak ( takma isim ) topu koştuğum yöne doğru attı.
Topu kontrol edip klübün beni seçmesinde büyük rol oynayan top sürme yeteneğimi konuşturdum. Gerçekten o an farkettim ne kadar hızlı olduğumu. Profesyonel ligde ( hazırlık maçıda olsa )
karşı takımdaki kişiye fark atmıştım resmen! Biraz ilerde yavaşlayıp içeri doğru baktım. içerde 3 kişi vardı. Ne olacaksa olsun diyip içeri doğru bir orta açtım. Falsolu bir şekilde içeriye doğru gitti top.
Arka direğin çaprazında kontrol ettiler ve direk şutu yapıştırdılar. GOL OLMUŞTU! ilk asistimi yapmıştım. Takım arkadaşlarım bir anda bağrışmaya başladı ben şaşkındım. Bir sağ bekin görevini yerine getirmiştim.
ilk maçımda ilk asistim. Çok mutluydum. Maçın ilerleyen dakikalarında tekrar sağ kanattan önüme doğru bir top atıldı. Profesyonel ligde ilk maçlarım olması nedeniyle yorgundum. Az önceki pozisyon kadar koşamadım.
Fakat genede rakip oyuncu arkamda kalıyordu. Topu ayağımdan açıp içeriye doğru baktım. ierde Burağ'ı gördüm. Tam içeri doğru orta açıcaktımki arkamdaki rakip oyuncu ayağıma kaydı ve kendimi yerde buldum.
Kafamı kaldırdığımda hakemin elinde kırmızı kart ile bize koştuğunu gördüm.