1. 51.
    0
    Çünkü bu kahverengi akşam saatlerinde
    Her şeyi en soğuk ölçülere vuruyoruz
    Bir uzak han kavrdıbına. Hanların
    Rahmindeki bir yolcuya, bir semendere
    Ve soğuk bir çağdan geçiyoruz. Çağlardan
    Başımızda siyah bir hale.

    KORO

    Birdenbire yapayalnızsanız her yerde
    Ve bundan korkuyorsanız
    En küçük şeylerden bile. Örneğin birine saati sorsanız
    Karşıdan karşıya geçseniz bir caddede
    Sesinizi alçaltıp dikkatle bakaraktan çevrenize
    Biriyle bir şeyler konuşsanız
    Ve her gün kitaplar, dergiler alsanız. Postacı her gün mektup getirse
    Sözgelimi bir resmi dairede
    Fazlaca oyalansanız
    Şöyle bir iki otobüs kaçırsanız üst üste, neden olmasın
    Kaldı ki, hiçbir şey yapmasanız bile
    Tuhaftır
    Sanki herkes kuşkuyla bakacaktır yüzünüze.

    Ve işte bir lokantaya girdiniz, garsonla çene çaldınız
    Şarapla yiyecek bir şeyler söylediniz, hepsi bu kadar

    Biraz da güldünüzdü aklınızdan geçen bir şeye
    Ya gülünç bir olaya, ya önemsiz bir söze
    Ama az ötede düğmeleriyle oynayan
    Ve yiyen tırnaklarını bir adam
    Duraksız sizi izliyordur belki de.

    Ya da bir dernekte üyesiniz, azıcık mutlusunuz
    Ya da küçük bir memur bir banka servisinde
    Durmadan suçlusunuz
    Durmadan suçlusunuz
    Durmadan suçlusunuz ve artık kendinizi
    Gücünüz yok ödemeye.

    Giderek siz oluyorsa bütün bir kalabalık
    Yüzünüz yüzlerine benziyorsa, giysiniz giysilerine
    Ansızın bir hastanın kendini iyi sanması gibi
    Gücünüz yetse de azıcık bağırsanız
    Bir yankı: durmadan yalnızsınız
    Durmadan yalnızsınız.
    ···
   tümünü göster