/i/Tespit

  1. 1.
    +559 -36
    Üzerinizde sürekli bir uyuşukluk, atalet, boşvermişlik ve bu tarz bilimum sıkıntılar hakim. Biliyorum çünkü ben de aynı takları yaşamış bulunmaktayım. Ders çalışamama nedeni dediğimiz şey, aslında ders çalışmak istemememiz değil, sadece çalışmamız gereken derslerin bizim hayatımızda bir gibe yaramayacağını bildiğimiz gerçeğidir. Bunu dilinizle anlatamasanız da, bilinçaltınızda sürekli sayıklıyorsunuz. içten içte "Ya bu dıbına koduğumun izohipsleri benim hayatımda ne gibime yarayacak?" sorusu bilinçaltınızda yankılanmaktadır. Kaldı ki tabii ki insan evladısınız. istemediğiniz şeyleri size kimse yaptıramaz. Ve yapmamanız da doğru olacak olan şeydir. Fakat gel gelelim ki, işin ucunda hayatımız söz konusuysa, bazı fedakarlıkları yapmamız ne yazık ki şart duruma gelmektedir.

    Ülkemizde ve ne yazık ki dünyanın birçok yerinde eğitim sistemi sıkıntıları büyük oranda fazladır. Sizi o malum karikatürü hatırlatacağım. Bu eğitim sistemi balığı/ağaca, maymunu/suya, sürüngeni/çakıllı araziye bırakmakta usta olan gibik bir öğrenim sistemine dayalıdır. Ve yine ne yazık ki biz de bu hayvanlardan farksız olarak istemediğimiz derslere çalışmakla, istemediğimiz işlerde çalışmakla hayatımızı idame ettirmek zorunda bırakılırız.

    Akıllara Fight Club'dan o efsane söz geldi değil mi?

    "Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız... Hepimiz heba oluyoruz... Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş... Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz... Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız... Bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık... Bizim savaşımız ruhani savaş... Ve bunalımımız kendi hayatlarımız... "

    Arkadaşlar ne yazık ki şu gerçeği size söylemek zorundayım. Aramızdaki arkadaşların %90'ı istediği mesleği yapamayacak. Hiçbir zaman, hiçbir kimse istediği bölümü kazandığı üniversitede okuyamaz. istediği işte çalışamaz. Sanki bu bir tasma gibi boynumuza takılmış. Bu boyundurluk altında mücadele veriyoruz. Eğitim sistemi hayatımızı sanki önceden belirlemiş, "Hiçbiriniz istediği işlerde çalışamayacaksınız... " demiş.

    Biraz sizi darladığımın farkındayım, belki de bayağı. Ancak ilk başta bunları görmeniz gerekiyordu. Artık gerçekleri bildiğinize göre, diğer ve son olan o gerçeği size açıklamanın zamanı geldi.

    Arkadaşlar, ne yazık ki bu sisteme boyun eğeceksiniz. Son gerçeğiniz bu. Ve bu gerçeği gibe gibe kabul edeceksiniz. Çünkü hayatınız okuduğunuz okul yılı kadar değil. Önünüzde -her aksiliği atarsak- 55/60 yılınız daha var. Ve bu hayatı gerçekten istemediğiniz mesleklerde harcamak istiyor musunuz? Her Allah'ın günü sabahın köründe kalkıp istemediğiniz işlere gitmek istiyor musunuz? Hergün bunu bilinçaltınızda gömmek istiyor musunuz? Yaklaşık 50 yıl boyunca daha, ailenize bu şartlar altında bakmak istiyor musunuz? Hak etmediğiniz bir maaşla, hak etmediğiniz işlerde?..

    Cevabı biliyorum, tabii ki istemiyorsunuz. O yüzden aptal bir huur evladı gibi salyaları akıtarak ekrana bakacağınıza bir an evvel kendinize gelin ve bu yazıyı okuduktan sonra neler yapabileceklerinizi düşünün. Gelin hatta birlikte bakalım.

    1. Hemen harekete geçmeniz gerekiyor.

    2. Öncelikle yapmak istediğiniz mesleğe karar vermelisiniz. istemediğiniz mesleği kesinlikle yapmıyorsunuz.

    3. Ailenizin ne istediği önemli değil -önemli de, değil-, siz kendi ailenize -kendi çocuklarınıza, karınıza/kocanıza- bakacaksınız, ve en yararlı şekilde kendi ailenize nasıl bakabilirsiniz bunu düşünmeniz gerekiyor.

    4. Planlı ilerlemeniz size köpek gibi çalışmaktan daha yararlı olacaktır.

    5. Sınavlar yakın, ekgiblerinizi, zorlandığınız konuları, yapabildiklerinizi, en iyi konularınızı bir kağıda not alın. Önemli olan ilk durumda yapamadığınız ekgiblerinizi düzeltmek. ilk başta kafanıza koymanız gereken şey bu.

    6. Adım adım ilerlemek sizi olduğunuz yerden adımlarca ileri zütürecektir. Listelemeyi yaptınız. En anlamadığınız konunun A'sından başladınız ve acele etmeden gittiniz. Asla tökezlemezsiniz.

    7. Bu aptal sınavı atlattığınızda önünüzdeki günlerin ne kadar farklı olacağını bilmeniz gerekiyor. Üniversite tamamen mesleğinize yönelebileceğiniz bir kuruluştur. Kendinizi çözebileceğiniz, mesleğinizi kapabileceğiniz, kendinizi geliştirebileceğiniz müthiş bir mekandır.

    8. Ailenizi düşünün. Büyük ihitmalle %80'imizin ailesi sevmediği işlerde çalışarak bugünlere geldi ve belki de bizi okutabilmek için hala bu işlerde çalışıyorlar. Biz ise bunun farkına artık vardık. Aileniz için, kendiniz için bu sınavı geçmeniz gerekiyor.

    9. "Her şey bir sınav değil" pek tabii değil ama biz bu boyundurluğa girdiğimizden beri buna boyun eğmek zorundayız. Ne yazık ki çalışmaktan ve hedef koymaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok. Bu boyundurluktan çıkmanın tek yolu ise hedeflerimize ulaşabilmek için çaba göstermek.

    10. ileride daha fazla şey yaşadıktan sonra bu aptal sınavın ne kadar değersiz bir sınama sistemi olduğunun farkına varacaksınız. Aslında çalışmakta bir şey yok. Çalışmak çok kolay ama o önünüzdeki kutuyu kapatmak çok zor. Onun size bir yararı yok, aslında var. Ama mesleğinizle ilgili konularda ve kafa dağıtma amaçlı bir yardımı anca olabilir.

    11. Ders çalışmaya alışmak zordur, fakat "Alışmak" denen şey belli bir zaman ister ve kümülatif olarak ilerler. Birike birike, yavaş yavaş. Siz de bir anda sakın ders çalışmaya alışabileceğiniz düşünmeyin. Hayal kırıklığına uğrarsınız. Sadece bıkmamanız ve biraz sabretmeniz gerekiyor. Alıştıktan sonra ise emin olun boş geçirdiğiniz zamanlara erkenden üzülmeye başlayacaksınız.

    12. Sizden daha aptal insanlar şuan üniversitede, bunu unutmayın. Ve siz onları gördükten sonra, "Ben bu sınavı mı geçememişim dıbına koyim?" diyeceksiniz. "Bu dıbına kodumun salağı nasıl kazanmış lan bu bölümü?" diye iç geçireceksiniz. Ne yazık ki bu durum böyle.

    Kimi insanlar vardır, önüne fizik kitabını koy, yalar yutar tokatlar. Ama gel gör ki iki kelam etmeye beyni yoktur. Bu sınav böyle. Bu sınav, iş hayatında bir gibim yapmayacak süzme gerizekalılar için, konuşmayı bilen ne yaptığının farkında olan insanları hiç etmektedir. Ne yazık ki...

    Ben, hayatının 2 yılını üniversiteyi kazanmak için harcamış, 2 yılını yanlış tercihle aptal bölümlerde okumuş, ama en sonunda istediği mesleğe karar vermiş ve şuan onu okumakta olan bir dostunuzum.
    Umarım dediklerimi mantıklı bulur ve dikkate alırsınız. Acı çeken çekmeyene anlatsın, anlatsın ki acı çekmeyen duvara direk toslamasın. 50 metre öteden o duvarı görebilsin. Derdimiz bu.

    Hadi eyvallah.

    edit: Birkaç kelime.

    edit 2: Arkadaşlar bu tarz yazıları başka bir sosyal mecradan da yazıyorum. Yani aslında tek elden çıkıyor bu yazı, 2 farklı sitede paylaşıyorum. Kesinlikle emek hırsızlığı yoktur.

    edit 3: Beyler an itibariyle trenddeyiz. Ellerinize sağlık. Ne kadar çok kişi okursa o kadar iyiyiz sıkıntımız yok. Bu işten para kazanmıyoruz. Hata yapanlar, yapmayanlara bunları anlatmak zorundadır. Umarım bir kaç kişi bile olsa bir şeyleri düzeltebilir. Bu konuda iyiyiz, temiziz, sıkıntımız yok.

    (bkz: alpha dog)
    ···
   tümünü göster