Bir arkasimla iznik golüne gittik. sahilde oturuyoruz. yanımdaki simidi küçücük parcalar halinde cevredeki sercelere dagitiyorum.bir kız bana bakıyor. kizda kiz ama; dolmabahçe sarayinin catisina çanak anten bağladıklarını düşünün, iste dolmabahçe sarayi o kız, o güzelim sahil şeridi bir çanak anten.o muhteşem sahil bile kızın yanında egreti duruyor. kizdaki öyle bir güzellik. tepesine çanak anten bağlanan dolmabahçe sarayinin yanindan bir de taklu dere geçtiğini düşünün, o derede benim. bendeki de öyle bir cirkinlik. sahilde böyle bir manzara söz konusu.

Ben simit parçalarını küçücük sercelere her attığımda tebrik beklercesine dönüp kiza bakıyorum. kızla bakislarimiz rastlasmayinca sabah ereksiyonu misali yerli yersiz dikelerek kizin ilgisini cekmeye calisiyorum.kiz bana bakıyor ve gülümsüyor. bende gülümsüyorum.kiz gulunce daha guzel oluyor. bende gulumseyince daha da bir biçimsiz oluyorum, ama sercelere dagittigim simit sayesinde ortaya çıkan iyi kalpli vatandaş sıfatı ile uzerimdeki ilgiyi hiç kaybetmiyorum.


Aslinda kız bana bakarken aciymayla karışık bir dalga geçme ile bakıyor. aşkla degil. sana mi kaldi sahilde sercelere simit dagitmak ey koca kirmizi sortunu gibtigiminin gotvereni ehe eehhe diyor bakışları ile. Sahsi kanaatimce anama da sovsun ama yinede baksın yeter, geriside benim umrumda değil. sonuçta bana bakıyor, bildiğin gözlerini cevirip izliyor tüm varlığımı.ee buda yeter. yani baksın, gerisi teferruat.

Sercelere dikkatle simit atarken bir pelikan geldi. koskoca cenesi ile kurumlu kurumlu karşımda dikildi. bana bakıyor. öyle küçük bir hayvan degil bu pelikan, koyun kadar bir kuş amk. oylede vakur bir eda takinmış ki dersin hava kuvvetleri komutanı gibtigimin kuşu. bana bakıp simit ver yarragim mahiyetinde kanatlarini açıp kafasını salladı. bende hagibtir oradan gıcık yaratık mahiyetinde elimi salladim.o sira serceler ve martilar kızın hayvanlar alemindeki timsali gibi. güzeller.kodugumun pelikani ise benim kuş numunem. çirkin.

Pelikanla aramiz git gide gerginlesiyordu.o bana bakiyordu ben ona.Kiz benle bu enteresan kuş arasındaki sessiz diyaloğu tüm zerafeti ile izlemeye dururken o çıldırmış kuş ustume koşmaya başladı. tüyü bitmemiş sercelerin hakkı olan simide dadanmisti gagasini gibtigim.ne yapacağımı bilemedim bir an.insan degil ki kodugumun kusuna yumruğu koyup deviresin. kanatlarını açıp viyuyyaak, viyyyaaakk diye üstüme zipladi. simit elimden düşünce simide hamle yaptı. hemen boğazına yapıştım. ulan giberim seni de gaganida gibtigiminin uyuşuk, egolu yaratığı diye bagirarak bunu yere yiktim. çevremde kahkaha seslerini görmezden gelip simidin üstüne kapaklandim o iğrenç yaratık yemesin diye. ayaklanan yaratik vviiiiyyyaaakk viyyaaaak diye bağırıp kafama vuruyordu koca gagasini. zorda olsa elimde simitle dogrulup pelikanin göğsünün ortasina yumruğu kodum.bir iki adim geri cekildi. elimle yüzümdeki kumları temizledim bu bir anlık boşluktan faydalanarak. modern bir dinazoru andıran yaratık hala bana bakıyordu.lan gibtir git, simidin parasını ben verdim ben. istediğime veririm lan.ne ceberrut bir hayvansin sen derken yine hücuma geçti.ben simide hamle yaptığını düşünerek simidi arkama alırken geldi tam karşımda durdu. aramızda bir iki santim var. necaset hayvanın gözlerinde şeytanı gördüm o an.simide hamle yapmasını beklerken kaarrtt diye yanagimi tuttu gagasiyla. anam yandim yaaanndim diye yerde yuvarlanmaya başladım o koca yaratikla. tahminimce az evvel yüzümü elimle silerken, yanağıma susam bulastırmıştim. baktım yanağımı kopartacak ince boynundan tutup kafasını sallamaya, bırak ulan, simit benim simidim istedigime veririm diye bağırmaya başladım. iyice hırpalanan yaratık boğulacağını anlayınca yanağımı bıraktı. hemen arbede sırasında arkama düşen simidi almak için kumlarin içinde emekleyetek sırtımı pelikana donudum. iste o an o kaca gagali kindar yaratık benim kırmızı, dokunsan düşecek donumu gagasiyla tutup, dizlerime kadar indirdi ve güneş görmemiş, aydan parlak gotumu gün yüzüne çıkardı. arkami döndüğümde göğe yükselmişti bile. donumu cekip yerimden kalktim ve terliklerimi ayagimdan çıkarıp iğrenç yaratigin ardından gökyüzüne firlattim, lakin ceberrut hayvani vurmadim. sessiz sedasiz yerime oturdum.

Kiz yanı başımda öyle bir gülüyordu ki gözlerinden yaşlar geliyordu. pelikanla aramda çıkan küçük arbededen bir kaç dakika sonra yanima geldi.az evvelki eğlenceden olsa gerek artık aşkla bakıyordu.gel beraber simit atalım sercelere dedi elini bana doğru uzatıp.ha gibtir oradan dedim. kız ardını döndü ve gitti. kalan simidi yemek çevreme toplanan sercelere baktım.de gibtirin oradan dedim. kalan simidi de ben yedim.