/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
  1. 1.
    +1
    1979 Kâbe Baskını, 20 Kasım 1979 tarihinde başlayan ve 4 Aralık 1979 tarihine kadar devam eden, Kâbe'de gerçekleşen silahlı çatışma.

    1955-1973 seneleri arasında Suudi Arabistan Ulusal Muhafızları'nda görev yapmış Cuheyman el-Uteybi bu baskını gerçekleştiren grubun başında bulunmaktaydı. Baskın sırasında Mescid-i Haram'da bulunan cemaati propaganda yapmak için rehin almış, yönetimden siyasi taleplerde bulunmuş ve kayınbiraderi muhafazid bin Abdullah el-Kahtani'yi Mehdi ilan etmiştir. iki hafta süren baskın, askeri operasyonla sona erdirilmiş ve Cuheyman el-Uteybi dahil yakalanan üyeler Suudi Arabistan kanunlarına göre kolları kesilip idam edilmiştir.
    Hicri takvime göre 1 Muharrem 1400 (20 Kasım 1979) tarihinde sabah namazı vaktinde, muhafazid bin Abdullah Al Sebili'nin imam olarak kıldırması sonrası baskın gerçekleşti.[2] Daha önceden mescidin alt katlarına ve dehlizlerine gizlenen teçhizat, silahlar, mühimmat ve iaşe ortaya çıkarılarak savunma düzenine geçildi. Mescidin kapıları kapatılarak önce mescidin içerisindeki ses düzeneği ele geçirildi ve anonslarla propagandaya başlandı. ilk ilan edilen husus mehdinin ortaya çıktığı konusudur. Makam-ı ibrahim ile Hacer ül Esvet arasındaki mevkide baskıncılar biat töreni düzenlediler.

    Hac döneminden yaklaşık iki hafta sonraya denk gelmesi ve böyle müstesna bir günün ilk namazı olduğu için Mescid-i Haram içerisinde 50.000 ila 100.000 arasında değişen sayıda müslümanın rehin kalmıştır. Bu rehineler arasında Petrol Bakanı Yamani'nin ailesi de bulunmaktaydı. Daha sonra propaganda yaptıkları hacıların isteyenlerinin çıkmalarına izin verdiler. Kâbe imamı muhafazid bin Abdullah Al Sebili dahil Büyük dahil büyük çoğunluğu böylece serbest kalmıştır; çok küçük bir kısmı da basanlara katılmıştır. Bu dönemde inşaat çalışmalarının yapıldığı alandakiler, baskıncılar telefon hatlarını keserek iletişimi sonlandırmadan önce baskını haber verebilmişlerdir. Bir diğer bilgi de cemaatin çoğu ile mescitten ayrılan imamın haberi ilettiği yönündedir.

    Baskın Türk medyasında da geniş yankı buldu. Mekke'den gelen haberleri Akşam "Kutsal Mekke Camii basıldı Namaz kılanlar rehin alındı", Hürriyet "Kâbe'yi bastılar", Türkiye "Mekke işgal Edildi", Tercüman "Harem-i Şerif'e manfur tecavüz", Son Havadis "Kâbeyi bastılar", Yeni Asya "Kâbe'de silahlı saldırı" şeklinde manşetlerine taşıdı.

    Senenin başında iran islam Devrimi'nin gerçekleşmesi, çok gergin olan Suudi Arabistan-iran ilişkileri ve Şii anlayışında önemli yeri olan "mehdi"lik iddiası göz önünde bulundurularak ilk etapta olayın iranlılarca yapıldığı zannedilmiştir.[3] Olayın duyulması sonrasında Kâbe baskınından ABD'yi sorumlu tutan bir grup ise islamabad'ta Amerikan elçiliğini basmıştır.
    ···
   tümünü göster