/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    Hasan Sabbah (1035 - 1124), Büyük Selçuklu Devleti zamanında yaşamış olan, tarihin eski ezoterik ve Batıni örgütü fedaayiin (Karşı düşüncedekilere göre de Haşhaşileri) kuran ve ölene kadar liderliğini yapan kişidir.



    Hayatı



    iran'da Kum kentinde dünyaya gelmiştir(bazı tarihçilere göre buraya Kufe'den göç etmiştir). Zamanın önde gelen okullarında okuma şansı bulmuştur. Ailesiyle birlikte Rey şehrine gittiğinde burada Şii inancının önderleriyle temas etmiş ve Şiiliği benimsemiştir. Dini çalışmalarını geliştirmek için Fatimiler'in hakim olduğu Kahire'ye gitmiştir. iran'a döndüğünde Selçuklu sarayında yüksek bir memuriyetle işe başlayacaktır. Bu dönemde ünlü Büyük Selçuklu veziri Nizamülmülk'ün emrinde çalışmaya başlamıştır.

    Bazı iddialara göre Nizamülmülk, Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah birlikte aynı dönemlerde öğrencidirler ve yakın dost olduklarına ilişkin söylenceler de vardır. Lakin bu efsanenin doğruluğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Öte yandan Nizamülmülk ile Hasan Sabbah arasında yaklaşık 30 yıllık yaş farkı vardır. Diğer yandan bunun doğru olabilmesi için üçünün de Nişapur 'da okumuş olması gerekmektedir. Oysa Hasan Sabbah öğrenimini doğduğu kent olan Kum'da ve daha sonra Rey'de yapmıştır. Bu konuda ilginç bir söylence, Hasan Sabbah'ın, Ömer Hayyamla bir sohbeti sırasında Ömer'in ona, "Bu insanlar cennet için yaşıyorlar, ancak onlara bir cennet verebilirsen onları yönetirsin" sözünden bir strateji çıkardığı yönündedir.

    Bundan sonra kesin olarak bilenen ise Hasan Sabbah'ın yoğun dini çalışmalarından sonra örgütlenmeye başladığı ve Alamut kalesini ele geçirip burada üslenmesidir. Söz konusu kalede 2 bin müridinin yaşadığı söylenmektedir. Dönemin ileri gelenlerine yönelik suikastleri işletmek için fedailerine haşhaş vererek (bu daha çok muhalifleri tarafından uydurulduğu söylense de) onların zihinlerine kontrol ettiği bilinmektedir. Bu yüzden örgütün adı Haşhaşiler olara anıla gelmiştir.

    Sabbah'ın Alamut'u ele geçirişinden de Semerkant (roman)'da bahsedilir. Romanda bunun ismaililerin kaynaklarında yazdığı belirtilir. Sabbah önce Alamut'ta ismailiyeliği yayar. Sonra da kaleye gelir ve komutana kaleyi teslim etmesini, kaledeki askerlerin kendi safına geçtiğini söyler. Komutan kalenin kendisine sultan adına verildiğini ve bunun karşılığında üç bin altın dinar ödediğini söyler. Hasan Sabbah bir kağıda bir şeyler yazar ve söylediği şehre gitmesini söyler. Komutan söylenilen şehre gider ve üç bin altın dinarı noksansız alır.

    islamiyetin tarihinde yaşamış olduğu farklı mezheplerden biri olan Şiilik mezhebi iran'da yaygındır. Bu mezhepin üyelerinin Selçuklu hakimiyetindeki bölgelerde Sünni yöneticiler tarafından baskıya maruz kaldıklarından dolayı Şiilik gizli olarak kendisini varetmiştir. Hasan Sabbah'ın da mensup olduğu ismailiyye tarikatının inancına göre 12 imamdan yedincisi olan Cafer öldükten sonra oğlu ismail'i imam tayin etmiştir. Ancak ismail babasından önce ölmüştür. ismailiye tarikatı ise ismail'in ölmediğini ve gizlenmek için ortadan kaybolduğunu, zamanı gelince geri döneceğini savunur. Bunun haricinde Hasan Sabbah'ın bağlı bulunduğu Nizari kolu ise 18. imam Mustansır'dan sonra ise Musta'li değil Nizari'nin gelmesi gerektiğini savunur.





    Hazin Sonu



    1124 yılında ölen Hasan Sabbah öldüğünde arkasında güçlü bir silahlı örgüt ve sadece iran'da değil tüm Mezopotamya'da korkulur bir askeri ve siyasal güç bırakmıştır. Tarikat Moğol istilası yıllarına kadar ayakta kalmıştır. Alamut kalesi ise 1256 yılında civarına gelen Moğol komutanı Hülagû Han tarafından normal yollardan ele geçirilemeyince; o yıllarda yeni keşfedilen petrol; kalenin bulunduğu tepenin altına tüneller kazılarak ve bu tünellerin de içlerinde petrol havuzları oluşturularak ateşe verilerek patlatılmış dolayısıylada imha edilerek ele geçirilmiştir. Pratikte ele geçmesi imkânsız olan oldukça dik, sarp kayalıklar üzerinde kurulmuş olan bu kale; tarihte de pek çok güçlü orduya meydan okumuş konumu ve sert savunması nedeniyle asla ele geçirilememiştir.

    Semerkant (roman)'da kurgulandığına göre ise kale kendiliğinden teslim olmuştur. Zaten Hasan Sabbah'ın verdiği ruh zayıflamaktadır. Teslim olunduktan sonra kale yakılacaktır. Moğolların hikâyesindeki bir bilgin Alamut kütüphanesindeki kitapları kurtarmak ister.Bir el arabası verilir ve alabileceği kadar alması söylenir. Adam önce Sünni olduğu için Kur'an'ları kurtarır. Sonra da uzun uzun kitaplara dalar. Vaktin geç olduğu konusunda uyarı gelince önündeki kitapları kaparak çıkar.Ve orada dünyadaki bir sürü şey hakkında bilgi içeren ve nüshası bulunmayan bir sürü kitap yanar.




    Kaynaklar;
    1) Hasan Sabbah Gerçeği/ Eşitlikçi Dervişan Cumhuriyetleri, Faik Bulut
    2) The Assassin Legends: Myths of the Isma'ilis, Farhad Daftary (Türkçe Çevirili)
    ···
   tümünü göster