kendimce cevaplayacağım
1. sorunundan başlarsak
o zaman ki şartlarda kadın nufüs oranı savaş ,ölüm vs sebeplerden dolayı erkeklerden daha fazlaydı ve şimdiki sosyal kurumlar sığınma evleri vs yoktu daha doğrusu doğru düzgün devlet diye birşey yoktu, dul veya anasız babasız kalan kadınların koruma altına alınması ve kötü yola düşüp sahipsiz kalmaması için en iyi çözüm nikahtır , hem iffeti hemde kadını korur ,
bu islamın o zamanki topluma verdiği bir ruhsattır zorunluluk değil. mesela senin ehliyetin varsa illaha ki arabanda olacak diye bir şey yok öyle düşün.
neden kadına aynı hak verilmemiş dersen? kadın ve erkek asla aynı değildir yaratılışta bile kadının mührü vardır ve kadın doğurandır düşünsene 2 tane kocası olan bir kadın olsa kimsen hamile kaldığını nasıl anlardı sence? bu tamamen hem doğaya hemde ahlaka aykırıdır.
2. soruna geçelim
öncelikle senin dediğin gibi kusursuz günah işlemeyen varlıklar zaten yaratılmıştır adıda melektir
insan ise ilk yaratıldığında onu diğer varlıklardan ayıran özelliği allah'ın ona özgür irade vermesidir , burada önemli olan tamamen kendi isteği ile sevap veya günah işlemesidir zorlama olmadan.
peki günah işleyenler neden var?
yüce allah bu alemi sünnetullah dediğimiz yaratılış kanunları üzerine yaratmıştır
karanlık olmadan aydınlık olmaz , ağır olmazsa hafif olmaz , günah olmazsa sevapta olmaz çünkü o zaman sevabın bir anlamı kalmaz direkt sevap işlecek bir topluluk olarak zaten melekleri yaratmıştı değilmi zaten
* insan bu zıtlıklar kainatında günah ve sevaplar ile yaşar kendisi hangisini isterse onu seçer.
3. soru
hadisler ile ilgili tüm kaynaklar doğru diyemem, burada önemli olan kur'an ile çelişmiyorsa o hadisi doğru kabul etmek en mantıklısıdır.
4. soru
böyle bir şey kur'an da geçmiyor , bu tamamen toplumsal ahlak ve görgü kurallarının din üzerindeki etkisinden kaynaklanıyor , ha uygularsan kötümü olur tabiki hayır.