4. sınıf öğrencisiydim, görsel dersinde öğretmen bizden alçı, bakır tel ve kağıt havlu istemişti (amaç: bakır telle çöp adam yapıyorsun, kağıt havluyu alçıya batırıp tele doluyorsun, kendi heykelin; mükemmel fikir.). Babamdan alçı almasını istedim, meğer 3 tip alçı varmış: Biri bu tür sanat işlerinde kullanılan, biri kol kırık/çıkık vs ve son olarak beton harcı. Babam da gitmiş ucuz diye 5 kg beton harcı almış. Okula gittim, herkes beyaz bir şeylerle uğraşıyor. Ben karışıma suyu bir ekledim gri bir şey amk içinde deniz kabuğu falan var. Babası inşaatta çalışan bir çocuk vardı, bu beton harcı falan dedi işte. Buraya kadar her şey normal gibi gözüküyor değil mi? Sadece yanlış bir anlaşılma. Ama öyle değil işte.
Biz o beton harcını aldık sıranın yüzeyine sıvadık, üzerine diğer bir sırayı kapattık. Haliyle geri açılmadı. Bunu okuldan çıkaralım öğretmen görmesin falan filan derken bu birbirine yapışmış 2 sıra 4. sınıf öğrencilerinin gücünü aştı. Sonra o mükemmel fikir yine benden çıktı: Merdivenlerden itelim. O büyük şey her basamakta okulu inletti. Müdür yardımcısı ağzımıza sıçtı. ilk disiplinimi 4. sınıfta yememin hikayesi budur.