Önce her sözlük yazarı gibi öncelikle bahsederek yazacağım. Eğer ben bu hikayeyi yazarken okumak isterseniz birlikte yazıyor gibi de oluruz. Tamamen yaşanmış bir olaydır.

1.82 boyunda, esmer, yanık tenli bir dostunuzum.

Olay 2016 yılında başıma geldi. Üniversite sonuçları açıklanmıştı. istediğim bir üniversiteyi kazanmıştım. Benimle aynı üniversiteyi kazanan Selçuk adında bir arkadaşım vardı. Onunla birlikte kutlamak için içmeye gitmiştik. iyi güzel birer efes aldık biraz lafladık. Daha sonra hava karardığında eve dönmek için ondan ayrıldım. Kulaklığımı taktım, hiç unutmam MFÖ'nün Güllerin içinden şarkısı çalıyordu, bir yandan telefonuma bakarak yürüyordum yolda metrobüse doğru. Telefonuma da fazla baktığımdan değildir diğer arkadaşlarım hangi üniversiteyi kazandı ona bakıyordum.

Her neyse, tam o sırada yerde bir ışıltı gördüm. Telefonun flaş ışığı yanıp sönüyordu. ister istemez telefona baktım. Bir iphone ile karşı karşıyaydım. Telefonu orda bırakırsam birinin alacağını düşündüm, o yüzden ben aldım ve eve doğru devam ettim. Aklımda telefona ne yapacağım vardı. Sahibine de verebilirdim, cebe de indirebilirdim. Bunu düşünerek eve vardım.