Köye vardık. Neyseki o iki puşt yoktu. Bizimkiler sabahın köründe kalkıp gece anca geliyordu. Yine kuzenle kalıyorduk. Sabah herkes gitmiş biz kalmıştık. Bu uyurken kasesini avuçluyordum. Uyanıp napıyosun dedi. Elimi çekip o gösterdiğin şeyi yapsak mı dedim. Bilmiyorum ben de merak ediyorum dedi. Yapalım bence dedim. Biraz oturdu sonra tamam dedi. Benim nevrim döndü kalbim zütümde atmaya başladı. Biraz bekle dedi çıktı. O sırada bende etrafa bakındım. Bu içeri geldi. Bak çok zorlamayacaksın dedi. Kafamı salladım. Yerde domaldı. Kabak gibi her şey ortadaydı. Alttakine değil üsttekine dedi. Ben aleti değdirdiğim anda ayağım yerden kesildi sanki. ittirmeye başladım. Iğkmm diye ses çıkardı. Yavaş yavaş içeri giriyodum ama çok zorlanıyordum. Tek bıçaklı tıraş bıçağıyla köpüksüz tıraş oluyo gibiydi. Çıkar dedi. Tükür oraya dedi. Tükürdüm. Bidaha denedim. Ama yine aynıydı. Bekle deyip çıktı. Geri geldiğinde elinde pempe kutu vardı. Benim alete sürdü ve domaldı. Ben iki kalçayı ellerimle ayırıp keşfe çıkmaya başladım. Deliğe sonuna kadar girdiğinde ağğhh diye ses çıkardı. Bir kaç kez ileri geri yaptıktan sonra yine o garip his geldi. Boşaldım dedim. Hemen çekildi. Hiçbir şey demeden odadan çıktı.