Dediğim vakitte dediğim yerde oturduk. Fazla göz önü bir yer değildi sigaramı yaktım hemen.

B: Bak ben senden hoşlanmıyorum, seni seviyorum seni kandırıp lise anıların arasında kötü bir konumda olmayacağıma da eminim. Ne dersin?

E: Sözel olarak yüksek bir kabiliyetin var. Ama benim konuştuğum birisi var.

B: Anlıyorum. Istersen irtibatta kalabiliriz.

E: Gol atamadın bir daha mı deniyosun?

B: Golu çoktan attım. Birkaç güne anlarsın.

E: Nasıl?

B: Görüşürüz.

içimden hiç ayrılmak gelmesede oradan ayrıldım. Sigaramı söndürdüm ve sınıfa çıktım. Kafamı koydum ve uyumaya çalıştım. Ama evde uyuyamayan biri okulda nasıl uyur ki? Ders matematikdi. Murat hoca bana " Lan aylak herif uyanda şu soruyu çöz " deyince kafamı kaldırdım.

B: Uyudugumu kim söyledi hocam.

MH: Lan salak anlaşılmıyor mu uyuduğun.

B: Gözlerimi dinlendiriyorum.

MH: Senin emekçi annene babana yazık suratına tükürülecek adamsın çık dersimden.

B: Haklısınız hocam.

Dersden çıkıp kantine gittim. Maden suyu ve çalıkuşu romanını alıp aşağı indim. Ama benim 35 dakikam vardı hemen aşık olduğum kızın sınıfının önüne gittim ve aralık olan kapıdan onu izledim. Tam o sırada bir ses duydum. Melek hocaydı ve çok sinirliydi.