Tatilin kralını yaparken 6 şehir gezdim. En sonunda doğuya dayımın yanina gittim. Evi tam olarak hayal ettiğim gibiydi. Dolapta biralar küçük rakı. Abur cubur soğuk olan her içecekten neredeyse vardı. Param olmasına rağmen eve 2 günde 1 25 lira bırakıyordu. Ama garip bir şekilde sabahları uykum geliyordu ve öğlen nasıl gittiğimi bilmediğim yerlerde uyanıyorum. Orada 2 universiteli kızla kesişiyordum. Yarım saatlik çabayla 2sininde daha yeni universite tercihlerini yaptıklarını ogrendim. Artık kozadan çıkmak gerekiyordu. Elime aldığım iskambil kartlarıyla tahmin numarası yaptım. Ve tahmin ettiğim kağıda telefon numaram yazılıydı. Şaşırmıs olan kız senem bana meraklı gözlerl bakıyordu. Diger kızımız ebruydu. Ben numaramı yaparken ebru masada degildi. Senem kumral ve dalgalı saçlıydı. Ebru tam bir gösterip vermeyen tipdendi. Hep aynı mekana gelip gidiyorlar ve baba parasını patır kütür yiyorlardı. Kart numaramı yapmadan once hepsi hakkında fikir sahibiydim. Ve bu arada hicbiri o zamanki bulunduğumuz sehirde yasamıyordu. Seneme yaklaştım ve;

B: galiba sende buralı değilsin.

S:evet ilk gelişim.

B: ne güzel. Bende ilk defa geliyorum. Eğer erkek arkadaşın yoksa hem bu şehri hemde birbirimizi keşfederiz. Ne dersin?

S: olur derim.

B: şimdi kağıdı salla ve tekrar bak.

(Maça 7 joker kartı oldu. Tabi ona göre. Her kartın bir numarası vardır. Ayrıca üzerine numaramı yazmıştım)

S: yok artık.

B: numaram sende artık. Gorusuruz.

Ebru yanımdan geçerken bakıştık ve masama gectim. Ve ne konustuklarını az çok duyuyordum. Ebru tebessum ederek;

E: az önce uyuyan çocuk değil mi bu?

S: aynen. Çok tatlı uyuyor değil mi? (gülerek)

E: aşık olmadın değil mi

S: bilmiyorum.

Masamdan senem'e tebessum ederek ayrıldım. Eve giderken 10 - 15 tane kahve aldım bakalım uykusuz kalmak mümkün mü?