/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    3. Bölüm

    Tekrar gece oldu. Yağmur durmak bilmiyordu. Dolayısıyla da kimse uyuyamıyordu. Herkese kahve verdim. Gece boyunca dinç kalmaları için. Elimizde tüfeklerle, cebimizde tabancalarla katilin gelmesini bekliyorduk. Arkadaşlardan bir tanesi katilin dikkatini çekmek için havaya fenerle ışık tutuyordu. Pek işe yaradığı söylenemezdi ama en azından biz burdayız mesajını iletiyorduk. ileriden sesler gelmeye başladı. Sanki biri çekiçle duvara çivi çakıyor gibi. Yanıma ortağımı aldım ve o sese doğru gitmeye başladık. Elimizde fenerlerle yavaşça sese doğru gidiyorduk. Feneri ileriye doğru tuttuğumda ağaca çivilenmiş bir ceset gördük. Cesedi görünce ödüm patladı. Ortağım etrafa baktı. Bende cesede doğru yaklaştığımda fark ettim ki bu ceset sabah kaçırılan arkadaşa aitti!

    Pek şaşırdım denemez çünkü öleceğini biliyordum. Aniden silah sesleri duymaya başladık. Bizim kamptan geliyordu! Silah ve çığlık sesleri yükseliyordu. Ortağımla beraber hemen kampa koştuk. Üç kişi aynı anda katile tüfeklerle ateş ediyorlardı. Bir tanesi onun peşinden koşmaya başladı. Ortağımla beraber katili kovalayan arkadaşa katıldık. Dur lan! diye bağırıyordu ve katile ateş ediyordu. Sonra onun yere düştüğünü gördüm. Ayağı bir dal parçasına takıldı herhalde. Ben koşmaya devam ediyordum, ortağım silahını doğrultmuş etrafa bakıyordu. Katilin yere düşen arkadaşa yaklaştığını görünce durdum ve sessizce bir çalılığa saklandım. Onu vuracaktım. Katil eğildi ve bende tam kafasına vuracaktım ki bizim arkadaş ona saldırmaya başladı. Hedefi belirleyemiyordum. Ortağım koşa koşa geldi ve kavgaya karışmak istedi. Tabi onlara yaklaşamadan ben bir el ateş ettim. Ama ıskalamıştım. Bir kere daha ateş ettim ve maalesef yine ıskaladım. Ortağım onlara silahını doğrultmuştu. Bizim arkadaş onu boğuyordu. Tamam bu iş bitti dedim ve çalılardan çıktım. Bir anda bir silah sesi geldi. Arkadaşımızı öldürdü! Cebindeki tabancayı alıp kafasına sıktı.

    O an öyle kala kaldım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ortağım ona silahıyla ateş etmeye başladı ve katil kaçmaya başladı. Ortağımı da onu kovalarken gördüm. Ortağım yanıma geldi ve onu kaybettiğini söyledi. Cesedi yanıma alıp ortağımla beraber kampa gittik. O kadar kötü hissediyordum ki kendimi. Daha buradaki ikinci gecemiz ve şimdiden iki kişiyi kaybettik. Tek kelime etmeden çadırıma kapandım. Buzluktan bir bira çıkardım ve onu içtim. Bütün gece uyanık kalmıştım sabah olduğunda da hala uyanıktım. Zar zor kahvaltı ettim. Onu da ekiptekiler zorladı.

    Kahvemi içtim ve dün gece öldürülen cesede bakmaya devam ettim. Artık bu operasyonu düşündüğümden de pişman olmaya başladım. Katili bulmamız zorlaşırdı ama iki tane gencecik polis hala yaşamaya devam ederlerdi. Ama ekiptekiler bunun milyonları kurtarmak için canlarını feda edenler olduğunu söyleyerek eni teselli etmeye başladılar. Onlar için üzülmeye vakit olmadıını söylediler ki bunlar önceden benim söylediğim şeylerdi. Haklılardı. Toparlanmak zorundaydım. Silahımı cebime koydum ve tüfeğime kurşun yerleştirdim. Bu üzüntüyü de içime attım. Yeni planlar yapmaya başladık.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster