Bugün biraz duygusala bağladım. Zaten yapım gereği hep duygusaldım, bunu biliyorsun. O yüzden duygusala bağlamam gayet normal. Kusura bakma.

Bir güç bulamıyorsun değil mi kendinde ? Eyleme geçemiyorsun, miskin miskin yatıyorsun, üzerindeki kıyafetler kirden gözükmeyecek durumda ve sen bunun farkında değilsin. Kendini fareler gibi bir deliğe kapatmışsın. insanlardan kaçıyorsun, sırf yemek yapmaya üsendigin için, yumurtadan başka bir şey yemiyorsun günlerce. Leş gibi yumurta kokuyorsun, Üstelik bu miskinlik, vücuduna da yansımış durumda. Saçların omuzlarına gelecek kadar uzadı, üstelik yağlı yağlı. Vücudun iyice hantallaştı. Biçimsiz bir görüntün var. Hasta gibisin.

Gözlerini okumaktan bozdun. iki metre ötedendeki şeyleri bile zor görüyorsun. Ve bundan rahatsızlık duymuyorsun. istesen gider doktora, bir gözlük alırsın ama yapmıyorsun. Sırf tembelliginden dolayı hiçbir şey yapmamayı tercih ediyorsun. Dışarda akıp giden bir hayat var ve sen o hayatin çok uzağındasın. içmek ve uyumak dışında yaptığın bir eylem yok. Gözlerin uyumaktan şişmiş durumda, ağzında bitmek bilmeyen garip bir tat var. Bazen saatlerce kustuğun oluyor. Geceleri evin icindeki kokudan uyuyamıyorsun. Ayakkabıların yırtılmış durumda, fakat o yırtık ayakkabıları inadına giymeye devam ediyorsun. Ailenin verdiği üç kuruş parayı da alkole yatırıyorsun.

Hatırlıyor musun? Alanya'da tanıştığın bir Rus kızla öpüşürken boşalmıştın. Kız da farketmişti bunu, ama halden anlayan, anlayışlı bir kız olduğu için hiçbir şey demeden şefkatle sarıldı sana. işte o derece bitikdin. Öpüşmekle boşalacak kadar düşmüş durumdaydın. O gün eve koşarak gidip ağlamıştın hatta. Öpüşmekle boşaldığına değil , acizliğine ağlamıştın.

Daha nereye kadar böyle gidecek çocuk ? Daha kaç ay yaşayacaksın bu şekilde? Sen ne yaptığının farkında mısın çocuk? Bu şekilde ne iyi bir mühendis olursun ne de iyi bir insan. Öylece geçiyor günlerin. Ve bunun farkındasın sen de. Fakat eyleme koyulmuyorsun. Uyumayı ve içmeyi tercih ediyorsun. Bu şekilde devam edersen hayatın bir lağım faresinin hayatından daha değersiz olacak. Artık toparla, bir yerden başla, tutun hayata. Lütfen. Bunu yap. Sağlığın yerinde çok şükür, bilincin açık. Hiçbir şey için geç değil. 19,4 yaşındasın daha. Her şeye yeniden başlayabilirsin. Kimsenin seni tanımadığı bir yerdesin, dünyanın bir ucundasın. Bu yeni bir başlangıç demek. Unut artık geçmişi, yeniden doğ, yeniden başla her seye. Çok gençsin, eyleme koyulacak gücü bulabilirsin kendinde. Her şey yaşandı ve bitti, artık özgürsün. Bunu bil, bunun farkında ol, lütfen.

Kitap oku, gez dolaş, insanlarla tanış, bir şeyle meşgul ol, bir tutkun olsun hayatta. O zaman her şey güzel olacak. Sen değiştikçe hayatın değişecek, hayatın değiştikçe çevrendeki insanlar değişecek, aşkı da bulacaksın belki. Hem seveceksin hem de sevileceksin, yeter ki inan buna. Yeter ki eyleme koyul.

Sana saygı duyuyorum. Fakat hala aynı kaldığını görürsem, hala değişmediğini görürsem, işte o zaman sana olan saygım yok olacak, sadece acıyacağım sana. Gülecegim acizliğine. Aklını gibiyim senin diyip geçeceğim. Bunları yaptırtma bana. Nolur yaptırtma. ileriye doğru yol al, birikimli mutlu, özgüvenli, hayatı dolu dolu yaşayan bir insan ol. Bunları yapabilirsin. Yap. Bu bir emir değil, bir rica... Neler yapman gerektiğini biliyorsun. Sadece eyleme koyulman, harekete geçmen gerekiyor.

Dediklerimi yap genç adam. ileriye doğru yol al, spor yap, inşaatla ilgili çalışmalar yap, derslerine çalış, yabancı dil öğren, gez toz, vaktini iyi değerlendir, bir şeyler öğren, bir şeyler için çabala, boş durma.. sabahları erken kalk. Gününün her saatini iyi değerlendir. Yap işte bir şeyler. Kendi dünyanı değiştir.

Ben çıkıyorum. Bir daha geldiğimde hala dipte debelendiğini görürsem, suratına tüküreceğim çocuk.

Sana güveniyorum. Seni seviyorum.

Hoşçakal çocuk. Hoşçakal.