1. 1.
    +2
    üniversiteyi boşverin olm. hatta son sınıflar, imkanınız varken bırakın çalışmayı falan.
    şimdi çalışıyonuz, nisanda ygs, haziranda lysler var. sınav haftası ayrı bi stres, sınav günü çok ayrı bi stres oluyorsunuz.
    sonra işte sonuçlar açıklanacak oluyor o zaman ayrı bi stres oluyor, acaba istedigim puanı aldım mı diye.
    sonra açıklanıyor amk baktınız istediginiz puan degil, gelecek yıla mı kalıcam yoksa düşük puanla aynı bölümün biraz daha doğudaki versiyonuna mı yerleşicem stresi alıyor
    ya da istediginiz puan geliyor tercih yapıyorsunuz.
    tercihten sonra acaba yazdıgım yer gelecek mi stresi alıyor aklınızı. açıklanacağı gün, ki saat 10da açıklanıyor, gece uyuyamıyorsunuz. sabah 9da uyuyakalıyorsunuz. sonra 10:30da bi telefon sesiyle uyanıyorsunuz. anneniz babanız ya da başka birisi diyor ki, oğlum/kızım falan filan bölüme yerleşmişsin.
    sevinsem mi üzülsem mi derdi alıyor aklınızı bu sefer. daha iyisi varken neden burası diyorsunuz. orayı isteyerek yazmışsınızdır ama pişman oluyorsunuz nedensiz.
    bazen bölümü beğenmiyorsunuz bir sonraki yıl tekrar çalışırım diyorsunuz, dershaneye kaydoluyorsunuz. o yıl boyunca sürekli keşke gitseydim diyorsunuz. arkadaşlarınız çatır çutur kız giberken ya da yakışıklı erkeklerle takılırken siz elinizde soru bankası hocaların peşinde sürtüyorsunuz.
    ya da okula başlıyorsunuz, ilk gün sırt çantasıyla hangi sınıfta oldugunuza bakmaya gidiyorsunuz bölüme, gelip geçenler size ters ters bakıyor. "amk hala lisede oldugunu zannediyor heralde" dediklerini hissedebiliyorsunuz ama asla söylemiyorlar. am züt meme kaynıyor ortalık ama içinizde bunların hiç biri bana düşmez umutsuzlugu oluyor.
    sonra kırtasiyeye gidiyorsunuz, diyorsunuz ki falan filan şeyini alacaktım. adam önünüze bissürü kitap koyuyor. 381 lira diyor (bunu bile beğenmiyorsanız, tıpta arkadaşınız varsa birkaç hafta ondan uzak durun). oha amk diyorsunuz. fotokopi yok mu api diyorsunuz. o da gülüyor size, olm fotokopi yassak, yasalar engelliyor diyor. ha ok deyip çıkıyorsunuz. babanızı arıyorsunuz. "napalım olum vericez" diyor. sonra yolda yürürken, tabi okulun dışında, bi yer görüyorsunuz. "fotokopici" yazıyor. giriyorsunuz. adama soruyorsunuz işte, "olm bize hocalar yolluyor amk haha".
    eğer bölümünüz ingilizceyse ve hazırlıgı gecemediyseniz başlıyorsunuz. bakıyorsunuz ki liseden bi farkı yok. hele ikinci ogretimse bildiğin dershanenin akşam etüdü amk.

    özet: üniversiteyi gibtir edin, ticarete atılın. valla diyom.
    ···
   tümünü göster