öncelikle natonun mk..

sonralıkla, olayı 3. dünya savaşı odaklı düşünürsek, natodan çıkıp şangay örgütüne yanaşmak veya natoda kalmak biz Türkiye'ye bırakılan bir karar değil bence. olası bir savaşın kamplarında Türkiye nereye uygun görülüyorsa oraya entegre edilecektir ve yaşadığımız gelişmeler gösteriyor ki Türkiye Rusya tarafına itiliyor. yoksa kimse Rusya sevdalısı değil, şartlar, bu zamana kadar içinde bulunduğumuz batı ittifakının çıkarları bunu gerektiriyor. bizim çıkarlarımız ne batının ne de rusların umrunda... batılılar için belki de biz kaybeden ittifakın içinde yer almalıyız ki kazandıkları zaman üzerimizde söz sahibi olabilsinler. tıpkı vaktiyle Osmanlı devletinin almanyaya itelenmesi ve neticede topraklarımızın sevr paçavrasıyla çakallarca paylaşılması gibi... o zaman Kuvayı Milliye bu oyunu bozmuştu, o Kuvayı Milliye kadrolarının öngörüsüyle 2. DS'nin de dışında kalmıştık. zaten nato tatbikatında Atatürk düşmanlığı yapılmasının pgibolojik alt planında bu Atatürk ve bağımsızlıkçılık düşmanlığı var...

şimdi kurtuluşumuz yine o düşünce çizgisinde, Kuvayi Milliye'de olmalı. hiçbir sıcak çatışmanın tarafı olmamalıyız, arap baharı, suriye iç savaşı gibi örneklerde yaptığımız hayati hataları tekrar etmemeliyiz, temel ilkemiz anti-emperyalizm olmalı. tahrik edilsek bile savaş karşıtı olmalıyız, bunu batı kamuoyuna hissettirmeliyiz ve natodan da derhal çıkmalıyız, bölge ülkeleriyle kendi güvenlik ve işbirliği planlarımızı yapmalıyız. mesela Esadlı suriyenin yeniden imarı için katkı vermeliyiz... illaki bir emperyalist gücün eteğine yapışmak zorunda değiliz. belki ekonomik olarak zorluklar yaşarız ama mevcudiyetimizi, bağımsızlığımızı teminat altına alırız.

kahrolsun emperyalizm diyerek sözlerimi tamamlıyorum... bu nato, şangay bilmemneyi vs bunlar tepedeki aç kurtların midelerini düşünür sadece. onlar için bizler önemsiz ayrıntılarız. sadece üzerinde yaşadığımız topraklar adamların ağızlarını sulandırıyor, olay budur...