0
sevişiyorum," dedi Kugelmass kendi kendine, "Birinci sınıfta
edebiyat dersinden çakmıştım oysa ben!"
Geçen aylar içinde, Kugelmass Persky ile defalarca görüştü
ve Emma Bovary ile çok yakın, tutkulu bir ilişki yaşamaya baş
ladı. "Beni mutlaka yüz yirminci sayfadan önce sok kitaba," dedi
bir gün Kugelmass. "Rodolphe denen o herife takılmadan önce
buluşmam şart kadınla."
"Niye?" dedi Persky, "hızına yetişemiyor musun?"
"Ne hızı? Herif toprak sahibi asillerden. Bu adamların tek
bildiği kur yapıp at binmek . Benim için, uyduruk kadın dergi-
lerinde gördüğün kasıntı heriflerden farkı yok. Ama onun için,
ilah, ilah!"
"Kocası hiçbir şeyden kuşkulanmıyor mu?"
"Ruhu duymuyor. Geberesiye çalışan bir sağlık teknisyeni
adam. Saat on oldu mu, kütük gibi devrilip uyuyor. Ama bizimki
için gece yeni başlıyor. Neyse, hadi görüşürüz."
Kugelmass bir kez daha dolaba girdi ve Bovary'lerin
Yonville'deki evine geçti. "Nasılsın yavrucuğum?" diye sordu
Emma'ya.
"Ah, Kugelmass," diye iç geçirdi Emma, "nelere katlandığı
mı bilmiyorsun. Dün akşam yemek yiyorduk, Bay Salon Erkeği
tam tatlı esnasında sızıverdi. Maxim'den, baleden konuşuyorum
bir heyecanla, bir de ne duyayım, horultu!"
"Üzülme canım, bak yanındayım artık," dedi Kugelmass,
sarılarak. Bunu hak ettim, diye düşündü, Emma'nın Fransız
parfümünü içine çekip yüzünü saçlarına gömerken. Yeterince
çile çektim. Yeterince terapisti zengin ettim . Bitap düşene ka-
dar aradım. Genç ve tavında bir kadın ... Ben de Leon'dan sonra,
Rodolphe'tan önceyim. Doğru bölümlerde çıkagelirsem, durum
kontrol altında kalır.