/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    0
    dünya ve insanlar, algılarla yönetilir. algılarınız ne kadar kapatılırsa, o kadar kör, sağır ve dilsiz olursunuz. okumayan ve araştırmayan topluluklar, her zaman sömürülmeye ve asalak yaşamaya mahkumdur. buradan hareketle, insanoğlunun yegane varoluş amacı olan yaradılış ve din olgusu, kitlesel kontrolü olan çok ciddi bir olgudur. yanlış otoritelerin elinde, huzuru getiren bir inanış değil, çok tehlikeli bir silaha dönüşebilir-dönüşmüştür de. insanlık tarihindeki savaşların hemen hemen tümü, dini hassasiyetler hasebiyle peyda olmuştur.

    türkiye' de yaşıyoruz. ecdadımızın tercihleri doğrultusunda, doğarken islam ile şerefleniyoruz. inançlar, kültürel ve siyasi olarak şekillendirilmeye müsait olsa da, temelde akaidleri sabittir. nasıl t.c. anayasının ilk 3 maddesi değiştirilemez ise, dinlerin de değiştirilemez esasları vardır.

    biz, bizzat rabbimiz tarafından korunan bir kitap olan, kur'an-ı kerim' e sahibiz. direk Allah kelamı yani, mis gibi. aracı yok, nakil yok, şaibe yok. çek besmeleyi, aç oku. rabbin sana ne demiş, öğren. aracıları, simsarları çıkar hayatından!

    peygamber efendimiz (sav), kur'an-ı kerim'i insanlığa ulaştıran, yaşamıyla bizlere islamı öğreten, fahr-i kainattır. rabbim biz kıtmirleri, illiyun cennetinde o'na komşu eylesin (amin). ancak, sahih yani doğru olmayan hadisler üzerinden, dinimiz yıpratılmakta, zaten inancı az olan ya da tamamen dindar olmayan kesim, iyice islamdan soğutulmaktadır. araştıran, mantık yürüten ve sorgulayan her müslüman "bu işte bir bit yeniği var" demelidir. yüce Rabbimiz kur'an-ı kerim'de defaatle "düşünmez misin?, akletmez misin?" diye boşuna sormuyor herhalde biz kullarına.

    Seni yaratan, ilk indirdiği ayetine "oku" diye başlıyor. "başkasından dinle" demiyor! bakın bu çok önemli. insanoğlu kula kulluk ediyor tabiri caizse. senin gibi beşer tabiatı olan birinin söylediklerini, fikirlerini benimseyerek dinini yaşıyorsun da, ikinizi de yaratan rabbinin keldıbını hiç mi merak etmiyorsun? oku ey gafil oku!

    aslında, bu sıkıntının temel nedeni, toplumsal cehaletimiz. kimse kendini kandırmasın. en basitinden bir ilaç kullanmaya başladığınızda, hanginiz içindeki prospektüsü okuyor? yeni bir cihaz aldığınız da kullanma klavuzu okuyan var mı hiç? evet üstüne alın. çünkü sana diyorum. o k u m u y o r s u n !

    hayatını geleneklere göre yaşıyorsun, namazını dedenden gördüğün gibi kılıyorsun ya da kılmıyorsun. aslına bakarsanız, her bir paragraf, ayrı bir yazının konusu ama tek bir entryde kendimi ifade edebilmem gerekiyor.

    son olarak biraz kendimden bahsedeyim. 30 yaşında, evli ve 1 evlat sahibiyim. iyi bir işim, mutlu ve huzurlu bir hayatım var. elimden geldiğince ve öğrenebildiğim kadarı ile dinimi yaşamaya çalışıyorum. şu cemaati, bu tarikati, falan dergahına mensup değilim. sadece müslümanım. manevi isteklerimi, aracısız direk rabbimden istiyorum. o'na yalvarıyorum ve elhamdulillah rabbim, o'nu bilene, bereket denizlerini açıyor.

    aciz bir insan olarak ve haddim olmayarak, siz kıymetli ve özünde arayış içinde olan panpalarıma diyeceğim şu: okuyun. elinize geçen her kağıdın üstünü okuyun. tuvalet kağıdının ambalajını okuyun, yediğiniz gofretin arkasını okuyun, bir siteye üye olurken üyelik sözleşmesini bile okuyun. ve hepsinden önemlisi sizi yaratan, size hitaben bir kitap yazmış. ne diyor bir bakın derim.

    hadi eyvallah.
    ···
   tümünü göster