/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +24 -2
    Bugün başıma gelen başka bir olayla karşınızdayım beyler.

    16 Ocak 2012 den beri koyu bir Çocuklar Duymasın hayranıyım. Öylesine hayranıyım ki bu dizinin neredeyse tüm karakterleri içselleştirdim. 6 yıl boyunca bazen çaycı hüseyin oldum, bazen layt erkek selami bazen fıs fıs ismail hatta emine bile oldum.

    Taş fırın erkeği Haluğa karşı eskiden çok mesafeliydim. Olmak istediğim insan; beyefendiliği, ağırbaşlılığıyla her zaman takdir ettiğim Müsteşar Kemal beydi. Ona o kadar çok özeniyordum ki üç kez bağımsız milletvekili adayı olup bilerek kaybettim. Torunlarımı pek iplemez ve kızımın evinden dışarı çıkmazdım. Her gün kendime yeni bir hobi bulup kötü kadın müzeyyen\\\'i yani eşimi çıldırtıyordum. Ama zaman geçtikçe müsteşar Kemal e özenmemeye başladım. Çünkü eşim bu durumdan çok memnun değildi Artık dizinin ana karakteri taş fırın erkeği haluk gibi olmak istiyordum.

    ana babababa

    Her gün lahmacun, adana kebap tarzı yemekler yemeye başladım. Mmhh böyle löp löp löp zütürüyordum. Evimizin dekorasyonunu değiştirdim ve işten çıkınca tv nin karşısındaki kanepede oturup televizyon izlemeye bayılıyordum.

    Delirmiş gibiydim ama bu durumdan zevk alıyordum.

    20 gün önce 17 yaşındaki oğlum tarığı uyurken ilaçla bayılttım. Ne yapayım başka şansım yoktu. Ergen kuvveti var sıpada bayıltmasam beni döverdi.

    Neyse konuya gelelim:

    Oğlum baygın yatarken saçını turuncuya boyadım. Hem de çıkmayan boyayla. O an öyle mutlu oldum öyle mutlu oldum ki anlatamam. Haluk olma yolunda en büyük adımı atmıştım. Karımla ilk büyük kavgamızda bu yüzden olmuştu.

    Bizim eşek sıpası sabah kendini aynada görmüş ağlamaklı ergen sesiyle senden nefret ediyorum babeea diye bağırıyordu.

    ana bababababa

    Karım bana çok sinirlenmişti. Haçen sen nasil bir adamsun ruh hastasi misun ula dedi. Bu arada karım melteme hiç benzemiyor. Kendisi hafif kilolu, özellikle bel bölgesi yağlanmış ve ayağına kalın mor renkli patik çorap giyen biri. Ayrıca karadeniz şivesiyle konuşuyor...

    Durur muyum hemen MUTFAK dedim.

    Karım hay sıçayum senun mutfağina da haluğuna da diye cevap verdi.

    Mutfaaaak diye üsteledim.

    Karım mutfağa geldi ve bana saydırmaya devam etti. Ben de ona
    ana babababa dedim ve daha sonra personel müdürü diye sözlerimi noktaladım.

    Karım ağlamaya başladı. Ona:

    Bundan sonra ben sana her personel müdürü dediğimde bana abidin diyeceksin dedim. Daha sonra ona sert bir şekilde personel müdürü dedim. Karım çıldırmış gibiydi. Ağlamaklı bir ses tonuyla bana :

    -Abidün dedi.

    Abidün ne lan Abidin diyeceksin A-bi-din.

    Karım ağlayarak mutfaktan çıktı. Elimi belime koydum ve ağzımı büzüştürerek o senin oğlun olacak eşek sıpası havuç kafa var ya beş kardeş geliyor şimdi ona dedim.

    Bir gün sonra gizlice havuç kafanın yani Tarığın cep telefonunu gaspettim. Oğlum bunun farkına vardı ve bana:

    - baba, cep telefonumu ne zaman geri vereceksin dedi
    - anaa bababa yaşına başına bakmadan cep telefonu istiyor havuç efendi diye cevap verdim.

    Tüm bunlar olurken iş arkadaşım Mustafa ile de aram bozulmaya başlamıştı. Mustafa kıl yumağı, pos bıyıklı, sigara içmekten bıyıkları sararmış kaba saba cüsseli bir adamdı. Fakat çevremde hiç insan olmadığı için layt erkek Selami olabilecek tek işi de oydu.

    Bizim Mustafa fabrikada parmağını makineye kaptırdı geçen hafta. Makine öyle çekmiş ki adamın parmağını, işaret parmağı düşmek üzereydi. Adam öyle bir bağırıyor öyle bir ağlıyordu ki fırsatı kaçıramazdım.

    -Ana babababa. Layt erkeksin oğlum sen layt kepekli erkeksin çavdar erkeğisin 1 kalorilik erkeksin dedim.

    Mustafa acısının da verdiği güçle bana giberim lan senin laytını da taytına da deyip kafama bir tane geçirdi. Bana vurduktan sonra makineye kaptırdığı için mukavemetini kaybeden parmağı tamamen koparak yere düştü. 1 aydır raporlu ve işe gelmiyor.

    O gün işten çıktıktan sonra mini etek aldım ve eve gittim. Karıma aldığım mini eteği giymesini söyledim. Karım artık benden korkuyor gibiydi. Hiç diretmeden mini eteği giydi ve salona geldi. Sinirli bir ses tonuyla o muhteşem kelimeyi söyledim:

    -Mutfak

    Karım hemen mutfağa geldi

    -Ana babababa bizim personel müdürüne bak sen dedim. Hemen o eteği çıkaracaksın dedim. O da bana:

    -Abidün dedi.

    -Abidün değil aşkım A-bi-din söyle artık şunu ya dedim.

    O akşam sevgili karım oğlum tarığı da alarak evi terketti. Ben ise kendimi çok çaresiz hissediyorum.
    ···
   tümünü göster