/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2 -1
    20 şukuya devamı gelir

    Bölüm adı: "SANA BiR TEKLiFiM VAR"

    Sandergo kasabasının ara sokaklarında bir kovalamaca yaşanıyordu. 4 çocuk bir tane çelimsiz çocuğu kovalıyordu.

    4 lü grubun önünde- yada önünde kalma çabası veren- bir şişman çocuk vardı. Diğer taraftan kovaladıkları çelimsiz çocuk ise onlara fark atmış ve geçen her saniye ile bu fark daha da açılıyordu.

    Bir kaç on dakika daha koştuktan sonra şişman çocuğun nefes alış verişi düzensiz bir hale gelmişti. Tabi bu durumda koşamazdı. Durdu ve kegib kegib bağırdı "Seni yakalayacağım Zaharis bakalım o zaman ne yapacaksın" dedi.

    Zaharis adlı çocuk ise onlar kaybolana kadar koşmayı bırakmadı. Zaharis'i tarif etmek gerekirse altın sarısı ve düzensiz şaçları vardı. Vücudu çelimsizdi. Yüzünde kirler vardı ama bu kirler onun bebeğe benzeyen yüzünün güzelliğini bozmaktan ziyade onun güzelliğine güzellik katıyordu.

    Zaharis en sonunda bir çıkmaz sokağa girdi. Orada durup bir yer beğenip oraya doğru hareketlenip sırtını duvara yasladı ve mırıldanmaya başladı.
    "Neden? Ha neden? Herkesin annesi ve babası var ama neden benim annem ve babam yok ha bu... bu bence adil değil. Ne cennetler ne tanrılar hatta cehennemler bile böyle adeletsiz olamaz." dedi.

    Gözlerini kapattı ve sonra bir kaç damla yaş aktı. Sonra ise hafif nefes kesilmeleri ondan sonra ise hıçkırıklar. Zaharis hıçkırarak ayağa kalktı ve yumruğunu sıkıp çıkmaz sokağın duvarlarından birine doğru savurdu. Zaharis'in ellerinin derisi kalktı hatta bir kaç kemiği de kırılmıştı.

    Sonrasında kalkan derisinin altından hafif bir şekilde kan gelmeye başladı. Zaharis o an hiç aklında olmadan çıkmaz sokağın girişine doğru dönüp kan akan elini önüne uzatıp "Beni kim annesiz ve babasız büyümeme etki ettiyse hatta ses çıkarmadıysa cennet, tanrı veya cehennem demeden yok edeceğim. Eğer yok edemez isem ruhum sonsuza dek yansın" dedi.

    O sözler bittiği andan bir kan damlası hızla toprağa doğru yola çıktı. O anda Zaharisin zihnin de bir ses belirdi "Çocuk seni yetim ve öksüz bırakanlardan bu kadar nefret mi ediyorsun ? " dedi.

    Zaharis ilk başta şaşırsa bile nefretini sorguladığı için sese direk cevap verdi"Evet, hemde onları öldürüp tüm soylarını kurutana kadar durmak istemiyorum hatta onların tüm soylarını alt soylarını bile yok etsem nefretim dinmez" dedi.

    Ses ise "Peki benim sesimi ilk zihninde hissettiğinde neden şaşırmadın?" diye sordu. Zaharis ise "Şöyle diyeyim biri benim nefretimi sorgulamaya kalkarsa tabii ilk cevabını veririm benim nefretim herşeyden önemlidir." dedi.

    Ses ise "Peki çocuk senin dediğine göre cennet , cehennem ve tanrıları yok edeceksin. Ama bu o kadar kolay değil hatta imkansıza yakın bu yolda ölebilirsin" dedi. Zaharis'in siyah gözleri parıldayıp "Eğer ben nefretimi dindirmeden ölürsem ruhum en ağır cezaları çeksin" dedi.

    Ses ise "Çocuk sana bir teklifim var. Senin isteğin olan şeyleri yapmak için beni kabul et. Bende sana gücü bahşediyim." dedi

    Zaharis ise "Sen kimsin ki?" diye sordu. Ne kadar nefreti varsa da mantıklı düşünmesi lazımdı.

    Ses ise kahkaha atmaya başladı. Bir kaç dakika boyunca kahkaha atan ses sonunda kendini tuttu ve "Ben senim" dedi

    Zaharis ilk başta anlamasa da "Sen ben misin?" dedi. Ses ise hâlâ kıkırdıyordu "Evet, ben aslında tek sen değilim ben nefret duygusunu hisseden herkesim. Yani anlayacağın ben tüm varlıklar alemiyim.

    Mesela güçlü biri güçsüz birine eziyet eder ya güçsüz olanın elinden bir şey tek gelir işte ben o hissettiği şeyim.

    Ben tüm varlıkların içinde olan en güçlü 3 duygudan biriyim hatta en güçlüsüyüm.

    Ve sen Zaharis nefretin ile beni kendine çağırdın şimdi bana söyle ben nefretin efendisini kabul edecek misin?" dedi

    Zaharis ise "Sen şimdi en güçlüsün değil mi? O zaman kabul ediyorum. Nefreti yani seni kabul ediyorum yeter ki bu nefretimi dindireyim" dedi.

    Nefretin efendisi ise " O zaman hazır ol çocuk çünkü tüm alemler senin düşmanın olacak " dedi ve Zaharis elinde bir acı hissetti.

    4 gün sonra

    Zaharis başını tutarak uyandı ve "Bana ne oldu?" dedi.

    O sırada ise "Sen beni kabul ettiğin için sana bir şey verdim sağ eline bir bak " dedi.

    Zaharis ise ilk başta bu sesi tanımasa da hızla geçmiş aklına dolmaya başladı ve sağ eline baktı.

    Sağ elinde bir bronşa benzeyen ama bronş olmayan içi kırmızı bir şekilde parlayan yanları ise yılan pullarından olmuş gibiydi. Ve sağ elinde ki bu şeyin üzerinde iki tane de zincir bulunuyordu. Bu zincirler tamda broşun üzerine çapraz şekilde geliyordu.

    Zaharis bu broşa bakıp "Bune lan?" dedi

    Nefret ise "O senin hediyen beni kabul edebilen hatta biz üç duyguyu kabul eden fazla kişi yok o yüzden bu senin hediyen" dedi.

    Zaharis pek söylediklerini umursamayarak "Eee hadi güç ver bana " dedi.

    Nefret "Hahaha çocuk güç verilmez yada alınmaz güç hak edilir. Ve şimdi direk kasabanın dışında ki ormana doğru yola çıkıyoruz şuan 10 yaşındasın 2 yıl sonra okul seçmelerin var " dedi.

    Zaharis onun bütün bunları bilmesine ilk şaşırsa da sonradan her varlığın içinde olan bir duygunun bu kadarcık şeyi bileceğini biliyordu.

    Zaharis hemen hayatının değiştiği çıkmaz sokaktan çıkıp ormana doğru koşmaya başladı.
    ···
   tümünü göster