/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +1
    Dün sabah 1 aydır bizde kalan teyzemleri yolcu etmek için otobüs garına gittim, orda işim bitince minibüse bindim cebimde sadece 1 lira kalmıştı. Şoföre uzattığımda parayı geri uzattı "öğrenci 1.25" dedi. Bende inecektim tam minibüsten, arkadan dayının teki 25 kuruş uzattı bana, ilk başta gerek yok falan dedim de ısrar edince aldım uzattım parayı, dayının yanına oturdum. Dayıyla az muhabbet ettikten sonra dedi "az önce sana verdiğim para cebimdeki son paraydı" ben ilk önce ne diyeceğimi bilemedim sonra birşeyler demeye çalışırken adam yine konuştu "şirketim iflas etti, borç aldığım tefeciler 1-2 güne beni aramaya başlar. bu da yaşayacağım son günüm." cüzdanından bir fotoğraf çıkarıp gösterdi off ananı gibeyim taş gibi bir kız öyle böyle değil, "bu benim kızım, ona daha iyi bir hayat sunmak için bu şirketi kurdum, tefecilerden borç aldım, farklı farklı bankalardan çekebildiğim kadar kredi çektim, çok uğraştım ama son birkaç hafta içinde herşey bitti, şimdi seni şirket zırvalıklarıyla bunaltmayayım, kısaca herşeyimi elimden aldılar. Artık beni 10-20 bin falan kurtaramaz, o yüzden kalan paramı kızıma bırakacağım ve kızıma veda ettikten sonra intihar edeceğim" dedi diğer yolcuların duyamayacağı şekilde. Hemen konuşmaya başladım öyle birşey yapmasın diye ama daha ben lafıma başlamadan "boşuna beni vazgeçirmeye çalışma. Bu dünyada beni tutan birşey kalmadı artık" gibi şeyler söyledikten sonra anladım, bu moruk intihar etmeyi kafasına koymuştu. Biraz sonra siyahlı bi araba minibüsün önünde durdu, içinden iki adam inip minibüse doğru geliyorlardı. Yanımaki dayı hemen cüzdanından bi kağıt verdi "bu kızımın adresi, dışardaki tefeciler birazdan beni zütürecek ve onlara verecek param olmadığından beni öldürüp organlarımı satacaklar. Kızımın yanına gidip ona onu sevdiğimi ve bu kağıtta yazan koordinatta onun için para bıraktığımı söyle" dedi. Ananı gibiyim ne yapacağımı şaşırdım, dışarıdaki adamlar cidden minibüse girip dayıyı zütürdüler. Normalde böyle şeyleri filmlerde görürdüm sadece, ne yapacağımı bilmiyordum. Saat öğlen 12'de evdeydim. 1 saat kadar sadece düşündüm, sonra dedim kızın evine gideyim. Baktım adrese, ikitellide bi apartman. Az paraya kıyayım dedim taksiyle gittim, kapıyı çaldım. Dayının gösterdiği resimdeki taş gibi olan kız üstünde sadece iç çamaşırıyla karşımda duruyordu. Ulan dedim zaten bizim dayı hakkı rahmetine kavuşmuştur şimdiye, ben bu kızı çatır çutur gibsem ses çıkaracak bir allahın kulu yok. Bu noktadan sonra vereceğim tüm kararlar bu kızı gibme amacıma yardımcı olmalı. "ben babanızın bir arkadaşıyım" dedim, kız babasını duyunca bozuldu birden, babasını sevmediği belliydi. Tam kapıyı kapatıyorken ayağımı araya koydum, "babanızla ilgili konuşmak için gelmedim buraya, kalacak bir yere ihtiyacım var" ananı gibiyim neden böyle dediysem, huur olmayan bi kız anamı hızlı hızlı gibip apartmandakileri çağırırdı ama malum kızımız belli ki yolluydu biraz, aldı içeri konuştuk falan, ne yalanlar atıyorum aklım hayalim durdu. Adamın şirketinin ne üzerine olduğunu bilmiyorum ama kız da biraz mal çıktı, kendisi de bilmiyomuş farkettim konuşma sırasında. Uydurduğum şirketi anlattım kıza, türkiyenin en büyük 4. Makine şirketi falan diyorum, bende müdür baş yardımcısıydım yani babanızın yakınında çalışıyorum, iyi tanıyorum babanızı falan diyorum. en son mitsubishi türkiye genel müdürüyle halı saha maçımızda çıkan kavgayı anlatıyorum kız da inanıyo tabi "vay be babam bana hiç bu yüzünü göstermemişti" falan diyo, dedim istersen ben gidip bira falan alayım öyle devam edelim sohbete. Kız dedi gerek yok evde var zaten. Bi iki saat geçti, bu huur evladı çoktan kafayı bulmuş zaten, geçtik yatağa ben bu kızı bi gibiyorum, ilk posta 20 dakika kadar sürdü biraz sonra tekrar başladık, yarım saat oldu, 45 dakika oldu, kız artık diyo "iflahım gibildi boşal artık" 1 saat kadar olduktan sonra tohumlarım kızın memelerindeydi. Birlikte duş aldıktan sonra uyuduk. Akşam uyandığımızda birlikte duş aldık ve kız yiyecek birşeyler hazırlıyorken dedim "baban şirketteyken her zaman seni ne kadar çok sevdiğini söylerdi, özellikle bana her zaman söylerdi" kız "babamdan bahsetmeyi bırak, o adam annemle beni bırakıp gitti para kazanma uğruna" derken ben telefon çalmış gibi yaptım "alo, evet şafak ben. ne! Evet anlıyorum, dostlar sağolsun" kız telaşla sordu "birisi mi ölmüş?" yavaş yavaş tüymeye çalışıyordum o yüzden çabucak söyledim "babanız, vefat etmiş" kız yanıma oturdu birden bana sarılıp ağlamaya başladı, kızı teselli etmeye çalıştım, sonra şirket işleri iyice karışacağı için çabucak gitmem gerektiğini söyledim. Evden çıktım aldım elime dayının verdiği kağıdı, dedim tüm para bana kaldı ananıskiyim bu huurya zırnık koklatırsam şerefsizim. ilk önce eve bi gideyim koordinatın nereyi gösterdiğini falan öğreniyim, yarın gider alırım paramı. Eve gittim uyudum. Bu sabah kalktım, üç beş bişey yedikten sonra google haritalardan koordinata bakıyorken farkettim koordinatın altında bir şeyler daha yazıyordu, "dörtyol ağzını işaret eden büyük tabelanın işaret ettiğinin tam ters yönünde 1.5 kilometre yürüyünce eski, ahşap bir ev çıkacak karşına, o evin dış kapısının tam altında gömülü bıraktığım para" yani google maps te sadece büyük tabelayı gösteriyordu. Bu tabela da beykozdaymış anasını gibeyim zaten nerde bi cinayet bi pis iş olacaksa beykozda oluyor. dıbına koyduğumun adamı kızın buraya kendisi gelse hem kızı giberlerdi hem de parayı çalarlardı. Gerçi ben ikisini de yaptım. Zaten beleşten bi ton para kasıcam diye taksiyle gittim, 1.5 kilometre yürüyünce ahşap evi farkettim. Çantamdan evden getirdiğim küçük bahçe küreği ile kazmaya başladım. içerde kimse yoktu. Kaz kaz anam gibildi en son siyah bi poşete denk geldim, daha var mı diye biraz daha kazdım ama sadece 1 poşetti. Açıp baktım, hepsi 100'lük banknotlar halinde rahat bi 80 bin lira vardı, o mutlulukla eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum bile. Neyse beyler bu parayla nasıl yatırım yapılır?
    ···
   tümünü göster