/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3 -2
    Selam inci halkı. Uzun bir aradan sonra yeniden bir hikaye yazmaya karar verdim. Normalde hep depresif hikayeler yazarım ama bu sefer farklı birşey yazmaya karar verdim. Inşallah beğenirsiniz. Iyi okumalar.

    Daha önceden tutmadığı için yeniden açtım başlığı.

    Yorumlarınızı ekgib etmeyin, yorumlarınız benim için önemli.

    Ilgi olursa yazmaya devam edeceğim.

    HIKAYE TAMAMEN KURGUDUR.

    Önceki hikayelerim:
    - (bkz: bir istanbul şiiri)
    - (bkz: açıklanamayan cinayetler)
    - (bkz: teknoloji harikası)
    - (bkz: hayatımı kökünden değiştiren ölüm)
    - (bkz: rüya mı gerçek yoksa gerçek mi rüya)

    1. Bölüm

    Üniversitede üçüncü yılım. Ali isimli bir ayıyla ayrı eve çıkışımızın da ikinci yıldönümü. Ayı dediğime bakmayın iyi çocuktur hoş çocuktur da ayının önde gidenidir. Sırf onun yüzünden kaç tane kız arkadaşım beni terk etti, ben bile sayısını unuttum. Valla onu alacak kıza acıyorum, ki bir kız hayatta onun gibi bir öküze bakmaz.

    Sabah derse yetişmek için erkenden kalktım, duşa girdim, giyindim ve kendime kahvaltı hazırlamak için doğruca mutfağa gittim kendime kahvaltı hazırladım. Bugün kendimi çok iyi hissettiğim için kahvaltımı özenerek hazırladım ve kendime müthiş bir menemen yaptım, çünkü yapabildiğim tek yemek o dur. Içeride bıraktığım telefonum çaldı ben de içeri gidip telefonu açtım. Açan kişi babamdı, 5-10 dk civarı konuştuk sonra telefonu kapadım ve mutfağa gittim, bir de ne göreyim? Ali benim özenerek hazırladığım menemeni yiyordu.

    Ben (B) Ali (A)
    B: Lan git kendi kahvaltını hazırla! Aç köpek!
    A: Oğlum napiyim dayanamadım işte. Ortada yemeği görünce...
    B: Ben sana her gördüğünü yeme demedim mi he? Şerefsiz!
    A: Abi merak etme sana da bıraktım.
    B: Çok sağol! Zıkkımın kökünü ye! Neyse ben geç kalıcaz derse, sen de hazırlan yavaş yavaş. Yolda simit alırım ben.
    A: Abi sen çık ben geliyorum.

    Daha fazla laf sokmaya çalışmadan çantamı alıp tüydüm ben. Yolda simit aldım ve otobüse binip doğruca derse gittim. Ali’ye ne olduğu zerre kadar umrumda değildi artık. Geç kalsın şerefsiz.

    Içeri girip amfiye oturdum, yakınlarda bir yere de Elif isimli taş gibi bir kız oturdu. Genelde aralarda hep kestiğim kızlardan biridir. Ama bu sefer kızdan gözümü alamıyordum. Ondan hoşlanıyordum. Bir anda Ali koşa koşa geldi yanıma oturdu. Dışarıdaki yağmurun altında kalmış, her tarafımı su damlattı şerefsiz.

    Ben (B) Ali (A)
    A: Abi öyle bir yağmur yağıyor ki görmen lazım. Ulan sel olmazsa şerefsizim.
    B: Zaten şerefsizsin. Bunun için illa sel olması gerekmiyor.
    A: Sen hala menemene kızgınsın değil mi? Abi tamam özür dilerim bir daha yapmam söz.
    B: Tamam tamam.

    Aslında başka şeyler söyleyecektim de yemedi. O sırada hoca girdi içeriye, ders başladı. Tabi dersi dinleyemiyordum çünkü aklım sürekli Elif’e gidiyordu. Onu ne yapıp edip tavlamam lazım diye düşündüm. Ders çıkışında harekete geçmem gerekiyordu. Kızı tavlamayı kafaya koymuştum artık. Yapacaktım.

    edit: Beyler daha önce de başka başlıkta açmıştım ama o başlıkta sıkıntı çıktı o yüzden yeniden açmak zorunda kaldım. Yorumlarınızı ve şukularınızı lütfen ekgib etmeyin. Partların bazıları hazır onları ilgiye göre atıcam ve diğer partları da hazırlıyorum.

    edit: Niye cügülüyonuz bir açıklayın belki düzeltebilirim.
    ···
   tümünü göster