özelden gelen bir mesajı sizinle paylaşmak istiyorum verdiğim cevapta umarım bir fayda görürsünüz.

soru: "özgüvenle alakalı telkin verme hakkında ne düşünüyorsun, nasıl özgüvenli hale gelinir?"

cevap:

özgüven sadece telkinlerle olan bir şey değildir. sen sadece kendine telkin yollayarak özgüvenli olacağım diyorsan bir balonun içine hava üflemekten başka bir şey olmaz. o balon şişer hacimli gözükür ama içi boştur, en ufak darbede elinde patlar.

zamanında ben de denedim telkinleri, faydasını gördüm mü? gördüm. en ufak bir olayda patlayana kadar *

bir de sağda solda özgüven ile alakalı dandik yazılar var. seni özgüvenli yapacaklarını dile getirirler sürekli.

oysa öyle bir şey yoktur. ancak SADECE SEN kendini ÖZGÜVENLi yapabilirsin.

ÖZGÜVEN'in kaynağı DiSiPLiNdir. Disiplinli insanlar ÖZGÜVENLi insanlardır, çünkü yaptıkları şeyden GURUR DUYARLAR.

Bir işe giriştiğinde ÇABALADIĞINI bilmenin yan ürünlerinden biri de KIVANÇTIR.

Kıvanç, ÖZGÜVENE dönüşür. Özgüven ise cazibeye... Bu bir döngüdür ama her şey DiSiPLiNLE başlar, HER ŞEY. Disiplin başarının KÖKÜDÜR, 3'ün 9'un KÖKÜ olduğu gibi.

Sen gidip daha gecelerin bir YARISI UYANIKKEN, ertesi gün ÖĞLENDE AKŞAMDA KALKIYORSAN. Kusura bakma ama sen DiSiPLiNLi OLAMAZSIN. Haliyle ÖZGÜVENLi DE OLAMAZSIN!

Eğer nasıl "DiSiPLiNLi OLACAĞIM BEN?" DiYORSAN AŞAĞI iN;
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
işe akşam 11'de yatarak. Sabah 6'da kalkarak başla.
.
.
.
Zor geldi değil mi?..
.
.
.
iyi de ben sana DiSiPLiN, kolay bir şey demedim ki... *