/i/Ben

Discord Sunucumuz Açıldı!
discord.gg/incisozluk
  1. 1.
    +1
    Gecenin bir vakti sarhoş gibi uyanmışım. Damağım kurumuş, yatağımın yanındaki bardak ise boş. Yatağımdan inerek bardağı aldığım gibi odada dolaşarak kapıya yöneliyorum. Odadan çıkarak mutfağın yolunu tutuyorum. Gözlerimi yakan ışıkta zar zor görüyorum önümü, kapanmak istercesine ağır gözkapaklarım. Suyu bir dikişte içiyorum, bir bardakta odaya zütürmek için koyarken taşıyor bardaktan su. Odama yönelmişim, elimde ağzına kadar dolu bir bardak ve kapıyı aralıyorum.

    Sokaklardan köpek sesleri geliyor. Çok sinirli gibiler fakat bir o kadarda sakinler. Yalnızca havlıyorlar, sebepsizce.

    Aralanan kapıdan içeriye ışık vuruyor,oda artık sarı loş sokak lambasının esiri değil gibi. Işık tam da yorgunca dinlenmekte olan gözlerine vuruyor onun. içimden bir ses "kapıyı aç" diye haykırıyor. Kapı zaten açık, daha çok arala demek istiyor sanırım. Bu hisse yenik düşüyorum.

    Köpekler sustu. Yalnızca seyrek geçen arabaların kuru gürültüleri kaldı geriye. Birde baykuş var tabi, dışarıda öten.

    Kapıyı tam aralamamla baykuş üç kez daha ötüyor. Sanki gördüğüme değilde baykuş sesine hipnoz olmuş gibi bakakalıyorum. Yeri ıslatmakta olan bardaktan akan suyun farkında değil gibiyim. Sanki yeri ıslatmayacakmış gibi bir hayale kapılmışım. Su ayağımı ıslatırken farkına varıyorum,bir ses daha duyuyorum.

    Yastığın ucuna koymuş kafasını yatıyor, burnu dayalı yastığa. Elleri soğuktan üşümüş kedi yavruları gibi üst üste ve yatağın ucunda, yastığın hemen yanında. Sanki yastıktan düşmüşçesine uzanıyorlar. Sıkıca sarılır gibi kaplamış yorgan tüm vücudunu, fakat saçları yine kendinden emince yayılmış ve kaplamış her yeri. Yalnızca yanaklarını kapatmaya cesaret edememişler. Şakakları parıldıyor, terlemiş. Oradaki saçlarının kökleri ıslanmış terden fakat her zamankinden canlı duruyorlar. Ve evet! işte tekrar alıyor nefesini. Sıcak sıcak çekiyor soluk borusuna, geri vermeyecekmiş gibi.

    Artık tüm sesler kesildi. Sanki aldığı nefesmişim gibi bende sürüklendiğimi hissediyorum. Nefesini verirken dudaklarından sekiyor ve çenesinde kalıyorum. Oda sıcaklaştı, alnı da terlemeye başladı yavaştan. Boğazındanda sıcaklık geliyor ateş gibi, yorganı biraz kaldırsam mı acaba? Ama ben küçücüğüm. Koca vücudumla koca evrene hapsolmuş anlamsız biriyim. Kendimce oluşturduğum değerlerimde onu ısıtan ve kucaklayan yorganı kaldırabilmeye yeterli kudretim var mı ki?

    Şakaklarından bir damla ter süzülüyor yanaklarına, ölüm yaklaşıyor. Son anlarımda iyice bir süzüyorum onu, her şeyiyle.

    Damlanın çarpmasıyla kendimi kapıda buluyorum. Ayaklarım sırılsıklam halının üzerinde titriyor. Oda pek de sıcak değilmiş aslında. Dışarıda köpek sesleri, bağırıyorlar birbirlerine üçüde farklı köpek. Halının ucunu büktükten sonra bardağı yanıbaşımdaki sehbaya koyayarak yatağa uzanıyorum. Düşünceler ve hayaller o kadar şiddetli ki sanki hiç yoklarmış gibi. Alnımın ortası ağrıyor. Yataktayken kapıya uzanarak kapatıyorum ve odaya vuran loş ışıkta yastığımın kenarına koyuyorum başımı..
    ···
   tümünü göster