1. 1476.
    0
    Öğreti analizi:

    Öğreti, olağanüstü bir adamın hayata dair yaptığı keşifler ve bunları sistematik biçimde sunuşudur. Eşi benzerine rastlanılmayan marjinallikte ve hayatın ta kendisini anlatışıyla kişinin sadece etrafına bakmasıyla görebileceği sanatsallıktaki keşiflerdir.

    Hayata dair hakikatler konu edinirken tcma bir çok olguyu tanımlamada orijinal keşiflerini kullanır. Hakikatlerin insana bildirilişinde aşamalı eğitim esas alınmıştır. Alfanın ne olduğundan yazının en başında da, ortasında da, sonunda da bahsedilir ; fakat hepsinde farklı aşamalardaki öğretiyi içeren kısımları sunulur. Kişi, eseri her okuduğunda içselleştirebildiği kısmının üzerine yeni bilgisini inşa eder. Yazılar aynıdır fakat bakan gözler farklıdır.

    Öğreti, odunları dizer. insana önemli soruları sordurarak şahsi mücadelesinde gerekli olan yöne zihni kaydırır, böylece doğru yöne doğru kişinin yelkenlerine gerekli rüzgar desteğini verir. Aklı güçlenen kişi, doğru ve yanlışı ayırt edebilmeyi, sonucunda da doğru hüküm verme yetisini öğrenir.

    Öğreti, insanı net bir biçimde açığa koyar. Çarpıcı gerçekler akıl yoluyla aktarılır ve bütün gerçekliğiyle çırılçıplak biçimde işlenir. Davranışların arkasındaki asıl nedenleri ortaya koyarak insan ilişkilerinin ne üzerine döndüğünü kişinin önüne apaçık bir biçimde serer. Keşifler daha çok hayatın geneline yayılan dallar olan pgiboloji, sosyoloji vb. sosyal bilimleri içerir. Anlatılanların az, ya da çok kısmını okuyucu bir yerinden illa ki tutar ; bunun ne kadar olacağı da yaşanmışlıklarla ilgilidir. Beta ise ancak gibi tutar çünkü aklı menfaatlerle sonuna kadar kapanmış durumdadır. Yani öğretinin ne olduğu daha çok seninle ilgilidir.

    Öğretiyi bilmek ve derinleştirip içselleştirmek arasında büyük bir fark vardır. için dışa yansıması olayı bir süre sonra gerçekleşir. Olayları anlayabilecek kadar kafa yoran, derinleşen insanda bir süre sonra davranışsal bazda otomatik değişimler görülür. Bu insan öğretiyi istemsiz bir biçimde yansıtmaya başlamıştır, çünkü artık akılla kavradığı hakikatler karakterine işlemiştir. Yüzeysel olarak bilmek ve otomatik olarak uygulayacak kadar iç içe olmak arasında bu sebeple büyük fark vardır. Hayat bir savaş alanıdır ve öğreti hayatta kullanılacak en etkili savaşçı kodudur. Bir dövüş sanatı gibi ama en etkilisi. taks yaptığını düşün, yıllarca antrenman yapmış olan bir insanın keskin reflekslerinin ani tepkileri ile arada bir takılıp keyfine spor yapan birininki bir olur mu? Savaş, %99 oranda hazırlık aşamasında kazanılır. Öğretiyle sık sık haşır neşir olan insanın bu sebeple hayatta karşılaşacağı olaylara genel olarak oldukça hazırlıklıdır ve alfası onu bu yolda keskin tutar.

    Kuran ve öğreti paralellik gösterir ve çakışmaz, çünkü kuran zaten tanrının insan için hayata yönelik verdiği nasihatlerdir. Öğreti de hayata dair hakikatleri işlediğinden dolayı bir kul eseri olarak kuran ile uyuşur biçimdedir. Neticede öğreti kuran’ı anlamak için kullanılacak önemli bir silahtır, kurtuluşumuzda kullanacağımız yegane enstrümandır. Öğreti yol değildir, yolda bizi sağlam tutacak teçhizat ve silahlanmadır. Asıl yol dindir ve öğretide derinleşmiş insanın bilgisini tanrıyı daha iyi anlamak, hizmetini daha kaliteli yapabilmek için uğraşır. Bunu yapabilecek yetkinliğe ulaşmada odunlar öğreti sayesinde dizilmiştir. Kuran sayesinde de fitil ateşlenir ve odunlar işlevselliğini kazanıp bizi kurtuluş yolunda umarız ki muvaffak kılar. Öğreti de dahil her şey bu yegane amaç uğrunda basamak olarak kullanılır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster