inci

birkaç gün evvel kadıköy semalarında yürürken gördüm bu muallakyi. önce bi afalladım biraz seyredeyim dedim. baktım yanında iki kelimeyi bi araya getiremeyen, salak salak sırıtan biri var. önce bi süzdüm yanılıyor olabilir miyim diye, ama yok gördüklerimden sonra anladım ki bu mal o mal. anlatıyorum; saçlarını 3 aydır yıkamamış belli üzerinde yağlar fışkırıyor beton gibi kalıplaşmış birde arkaya yatırmış hafif güneş çarpınca parlıyor. üzerine tişort giymiş pembe, ayağında sandalet sanki plaja gidiyor amk bi havlusu ekgib. iyice göbek yapmış dana günde 1 damacana su içiyor belli tam bi hipopotan olmuş. neyse baktım garip garip özürlü özürlü hareketler yapıyor, pipete dil atmalar, parmağıyla dudağını okşamalar yanındaki de serce parmağıyla kulağını kaşıyor daha fazla bu manzaraya dayanamadım lanet olsun dedim ortamdan uzaklaştım. düşündüm belki değişmiştir bi selam vereyim iki muhabbet ederiz bi düzelme vardır ama yok bu muallakden adam olmaz.