Yarrrağımı duygusal canlılardır. Bu efsaneyi ortaya atan, yaygınlaştıran, inanan kim varsa düpedüz salaktır!

Erkek duygusaldır. Kadın değil. Yıllardır yazıldı çizildi yok efendim kadınları anlamak, yok efendim kadınlar karmaşık aman efendim kadınlar ne ister? Ne isteyecek, YARRRAK!

Bakın erkek duygusaldır. Kadın duygusalı geçtim, duygusuzdur. Kadın şımarıklığını ve anlamsız eylemleri duygusallıklarına yormak bomboş bir beyin gerektirir. Kadın mantığıyla hareket eder. Her ortamda gözleri fıldır fıldırdır. Ancak küçüklükten bu yana üzerlerine titrendiği, tüm sorunlarını erkekler çözdüğü için analitik zekaları gelişmemiştir. O yüzden yanlış ve karmaşık karar verirler. Bu duygusallık değil tam aksine bir akılcılık denemesidir.

Bir erkek bir kadin için ömür boyu ağır işlerde çalışabilir, aşk acısını daha derinden hisseder, öyle duygusaldır ki bir savcı, bir temizlikçiyle evlenebilir. Örnekleri boldur. Peki kendinden alt statüde biriyle evlenen kaç kadın var? Neredeyse hiç! Neden? Bunların duygulari falan yoktur çünkü. Mantıkları vardır.

Yeryüzünün en iyi şairlerinin erkeklerden çıkmasi bir tesadüf değil. Acıyı ve duyguyu erkekler hisseder. Aşk şiirleri, Türküler, şarkılar. Bir çoğunu erkekler kaleme alır.

Kadına duygusal diyen maldır.