1. 351.
    +5
    en azından beklentilerimi karşılamış filmdir.

    anaakım bir çizgi roman filmi izleyeceğini düşünenler filmin daha ilk yarısında hayal kırıklığına uğrayacaktır, buna bizzat şahit de oldum. umduğum gibi daha çok bir festival filmi havasındaydı. ha klişeler yok muydu, vardı tabii. sinemayla biraz haşır neşir biri için olacakların pek çoğu tahmin edilebilirdi. öte yandan görüntü yönetmeni takdir edilesi bir iş çıkarmış, sinematografi gerçekten başarılıydı. gelelim içeriğe;

    --spoiler--

    olay örgüsüne yukarıdan bakacak olursak, halihazırda yozlaşmış bir toplumun ve akıl sağlığı bozuk, şiddete eğilimli bir bireyin günlük yaşamın olumsallığı ve tabii ki bu dejenere toplumun kendi iç dinamiklerinin etkisiyle bürünebileceği korkunç karakter ile karşılaşırız.

    ama filmin bize vermek istediği asıl şey -bence- sosyal mesaj değil. asıl amaç çoğu sinemaseverin film daha vizyona girmeden önce de tahmin ettiği gibi, joker'in iç dünyasını tasvir etmek ve karaktere derinlik kazandırmak. bu bağlamda, film süresince dikkat etmemiz gereken en önemli şey karakter gelişimi.

    hasta annesiyle yaşayan, palyaçoluk yaparak geçimini sağlayan, gayet masum ve çocukça hayalleri olan; bunların yanı sıra ciddi pgibolojik problemleri olan ve bu sebeple topluma uyum sağlamakta güçlük çeken bir adam nasıl oldu da joker'e dönüştü? filmin cevap vermek istediği soru bu.

    filmde gözlemlediğimiz kadarıyla, arthur'un joker karakterini tedricen dışa vurmasını tetikleyen iki büyük olay var; birisi metroda kendisine saldıran üç borsacıyı öldürmesi, diğeri ise annesiyle ve kendisiyle ilgili gerçeği (bu gerçeğin kendisi arthur'un kişiliğini oluşturan en büyük etken olabilir) öğrenmesi. sanrılarından anladığımız kadarıyla ilaç almayı bırakması birinci olayla aşağı yukarı aynı zamanlarda oluyor (burada kaçırdığım bir şeyler olabilir).

    arthur'u bir dizi cinayet işlemeye iten etkenler başta da söylediğim gibi büyük oranda olumsal. fakat aynı şeyi gotham için söylemek zor, zira şehir filmin başından itibaren anladığımız kadarıyla zaten patlamaya hazır bir bomba gibi. dolayısıyla joker olsa da olmasa da işlerin eninde sonunda aynı noktaya varacağını varsayabiliriz. bu bakış açısıyla joker'in batman'in doğuşuna aracılık ederek aslında, istemeden de olsa, iyi bir şey yaptığı gibi zorlama bir fikir bile atılabilir ortaya.

    --spoiler--

    onun dışında, heath ledger ile joaquin phoenix'in joker'ini kıyaslamak bence anlamsız. çünkü yer aldıkları filmlerin kapsamları farklı, heath ledger'la jack nicholson'ı ya da jared leto'yu kıyaslamak gibi değil bu. iki oyuncunun da üstüne düşeni fazlasıyla yerini getirdiğini düşünüyorum.

    film elbette daha iyi olabilirdi ama bu kadar büyük bir işi ellerine yüzlerine bulaştırmamaları bile bana göre büyük başarı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster