Şirkette aylardır beklediğimiz bir toplantı vardı bütün şirket çalışanları olarak bu toplantıya konsantre olmuştuk ki telefonum çaldı arayan köylü babamdı \" ey oğul özledih sen gelmiyon bağri ben gelem dedim yoldayım bir kaç ksaate ordayım\" demesiyle kafamdan aşağı kaynar sular döküldü, toplantımız yeni birmiş diğer şirket çalışanlarıyla birlikte kahve içmek için starbucksa gitmiştik bende mecburen bu köylüyü oraya çağırmak zorunda kaldım, tam arkadaşlarla gülüp eğlenirken kapıda elinde turşu bidonuyla bir adam belirdi kimse görmesin diye tuvalete gidiyormuş gibi izin isteyeyim dedim ki \" huaaaa burdayım burdayım eyy oğul \" diye bağırdı geldi sarılmaya kalktı, utancımdan yüzüm mosmor olmuştu dedim herhalde dilenci falan galiba gel şöyle otur amca birine benzettin dedim, yüzü düştü amk köylüsünün ama peki oğul dedi, zütürdüm bir masaya oturtum bekle amca sana bi kahve alayım dedim ben alırım sen zahmet etme oğul dedi get arkadaşlarının yanına, baktım kasadaki çocuğa bana bir sütlü neskayfe ver evladım falan diyor kasadakilerde gülüşmeye başladı verdiler bunun kahvesini çıkarmış cebinden bozuk paraları altınları sayan himmet ağbey gibi saya saya veriyor kasiyere, artık daha fazla dayanamadım yerimden bir ok gibi fırlayıp tuttum bunu fötür şapkasından gel lan buraya dıbına koydumun köylüsü dedim, babasından kalma köstekli saatini boynuna doladım öhm bögm yapma oğul etme diyor sus lan dedim çektim emanet çeker gibi belindeki asklı telefon tutacağından 3310unu böbreğine böbreğine sapladım baktım hala yaşıyor aldım turşu bidonunu kafasına bi koydum ortalık kara lahana turşusu falan oldu ama sonunda bayıldı amk köylüsü, daha hala o sırada bağırmaya çalışıyor ben seni ne şartlarda okuttum adam ettim bu muydu yapacağın oğul diye anasını gibtiğimin varoşu ya