Herkes peşinden gider doğru sandığının.
Halbuki 'doğru' sonsuzdur ve yalnızca bir 'gerçek' vardır.

'AŞK' üzerine ne tanımlar ne şiirler ne romanlar ne filmler ne eserler yapıldı öyle değil mi?

Benim tanımımca aşk; basit üç harften ibaret geçici bir duygu olmamalı.

Şu zamanki durum değerlendirmesi yapılacak olursa, öncelikle göze hitap edilmeli deniyor. Oysaki zaten aşık olduğun kişi gönlüne hitap ettiği için zaten dünyanın en güzeli/yakışıklısı değil mi?

Elbetteki dünyada cenneti yaşamaktır kalplerin aynı anda atması.
Ancak 'aşk' kutsaldır basitleştirilmemeli.
Ben onun Şems-i o benim Mevlanam olsun mesela. Aşkın en güzeli beklentisiz olanıdır. Aşk dediğiniz şey anlık heves ya da ciksten ibaret olmamalı. Öyle olsa genelevler tapınak olurdu.

Burada bahsetmiş olduğum aşk, yalnızca karşı cinse olan değil ; bir varlık bir kitap bir iş ya da bir toprak da olabilir.

Kısaca herkes doğru insanı arar ama kimse doğru insan olmak için çabalamaz.