öncelikle tıpkı serkan-ı teksasi üstadım gibi küfür yemeyi ve yediğim küfürleri analiz etmeyi seven bir insanım. ama bunları küfür yemek için yazmıyorum. düşüncelerim bunlar. aklıma esti yazayım dedim. yoksa zaten ferre database'i maksatlı kullanıyorum burayı.

lgbt eşcinselliği aşarak toplumsal bir örgüt, bir tarikat, bir felsefe bir itikat haline geldi. sesini çıkaramadığın, çıkardığında aktroll olduğun ilahi bir hakikatmişçesine empoze edilen ve bu doğrultuda büyük destek gören sosyolojik bir otorite haline geldi. demem o ki cinsellikten büyük mevzarı var lgbt'nin.

şu taksimde ayaklanmaları başladığından beri yaklaşık son beş yıldır kafamı nereye çevirsem cinsel içerikler görüyorum ve kusma noktasına geldim. bahsettiğim, işbu muallaklerin birbirini gibtiği videolar değil. onlar hep vardı. hep te olacak. bu lgbt'nin yaygınlaşmasıyla beraber insanlar cinsel dürtülerini daha bir ortaya saçar oldular. twitter'ın ve ekşi sözlüğün yarısı penis ve vajinalar tarafından yönetiliyor artık. hayır cinsel içerik olmasın demiyorum tabi ama sizce de biraz taku çıkmadı mı bu işin? bir tek ben mi sıkıldım bu herkesin birbirini gibtiği 21. asır ütopyası türkiye'den? bi dakika gibiniz insin amk. öyle bir tarikate mensuplar ki tek gündemleri birbirlerini gibmek. iyi kardeşim. gibin de yani biraz abartmıyor musunuz sizce de? mesela ben de eşcinsel olabilirim. tüm gündemim bu değil ama. hedefler hiyerarşimin tepesinde başka şeyler var. olması gerektiği gibi. bence.

özet: enrique iglesias'ın hero klibi, önder açıkbaşın nasıl ünlü oluşu, eti cin, mervenin memeleri, leş oç babamın kafamda gitar kırması.