/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    -1
    Mevlana'nın mesnevisinde geçtiği seçmece hikayeleri bakalım beğenecek misiniz?

    Not: Bu başlığa hafta içi her gün farklı hikayeler gelecektir.

    Evet ilk hikaye vatana millete hayırlı uğurlu olsun.

    Kaynak: Mevlâna Celaleddin Rumî, Mesnevî'de Geçen Bütün Hikayeler, Yeni Akım Yayınları, 2.Baskı Sayfa:54-55 Tercüme: Ahmet Metin Şahin

    Ebu Cehil'in avucundaki taşların konuşması

    Ebu Cehil elinde gizlediği taşlarla, Peygamber Efendimizi sınamak üzere huzuruna gelen Ebu Cehil, onları avucunda gizleyerek;

    Ey Ahmed, Haydi söyle bakayım, bu avucumdakiler nedir? diye sormuş. Eğer, sen gerçek peygambersen, göklerin sırrından gerçekte senin haberin varsa bil bakalım, şu avucumda gizlediklerim nedir?

    Hz. Peygamber (s.a.v.) dedi ki: Elindekilerin ne olduğunu ben mi sana söyleyeyim? Yoksa benim gerçek peygamber olduğumu avucumda olanlar mı sana söylesin?

    Ebu Cehil: Bu ikinci dediğin şey imkansızdır, böyle bir şey olamaz. dedi.

    Resûlullah efendimiz: Evet. diye buyurdu. ''Fakat Allah'ın gücü, kudreti imkansız saydıklarımızdan daha üstündür.''

    Bunun üzerine Ebu Cehil'in avucundaki kırık taş parçaları kelime-i şahadet getirmeye başladı.

    Ebu Cehil taşlardan bu şehadetleri duyunca öfkelenip taşları yere attı. Acaba bu manevi hakikatler akla aykırı olmasaydı, peygambelerin gösterdiği bunca mucizeye ihtiyaç olur muydu?

    Bilmeliyiz ki ibadete layık olan Allah'tan başka bir kimse yoktur. insana verilen akıl Hz. Musa'nın asası gibidir. insanın kalbi bunu inançla kullanmalıdır. Akıl, akla uygun olan her şeyi sağa sola çekmeden, mucizeye ihtiyaç duymadan kabul eder. Herkesin gidemediği bu akla uymayan yolu, bahtı yaver uyanık kişilerin gönüllerinin bize sunduğu bir yol olarak görmeliyiz. imanın kabul etmesi mümin için büyük bir zevktir. Mucizelere inanmayanlar cansız şeylerin durumlarını, Hannane'nin inlemesini, seslenmesini inkar ederlese kıyamette onların elleri ve ayakları da böyle bir şeyin olacağına şahitlik edecektir.

    Allah insana akıl, fikir, kıyas etme gibi delil ve kabul asalarını; hakkı, hakikati bulsun diye vermişti. Bazı insanlar onu başka türlü kullanmaya başladı da öfkelenerek ona ikram edilen bu asayı kendisine ikram edip verene vurmuş oldu. Böylece Ebu Cehil gibi şaşkınlar çıkıvermiş oldu.
    ---
    ···
   tümünü göster