Binler şuan meşgulüm saat 9 civarı seri partlar atmaya başlarım rezlerinizi ve şukularınızı esirgemeyin. Devam ediyorum...

Binler mesajın kimden geldiğini bilmiyordum tahmin de etmek zordu. Biraz geçmişe gittim ve mesajı atan kişinin Cenk olabileceğini düşündüm. Kafama fazla takmadım binler çünkü o muallaknin gücü kesinlikle bana yetmezdi çocuğu tanıyorum yani sırf bi kız ondan ayrıldı diye yaşadığı yeri terk edecek kadar güçsüzdü. Korkmadım hayatıma devam ettim. Yemek günü geldi çattı. Sonunda Ebru'yu bizim ekiple tanıştıracaktım. Güzel bi pilav köfte, yanına kola bir de adını unuttuğum değişik bi tatlı yapmıştık. Harbiden nefisti. Beklemeye koyulduk diğerlerini. ilk Serkan ardından bizim kızlar beraber geldi. Yemekler yenirken bi ara konu liseye geldi. Benim lise yaşamım gayet güzel geçmişti. Serkan başını eydi anlatmadı. Onu da dinleyeceğiz bi gün sonuçta deyip üstüne gitmedim. Ve büyük bi tesadüf olmuştu ki Ebru'yla Ayça aynı liseden çıkmıştı. Baya kaynaştılar ben de Serkan'la konuşurken Sude de arada sırada bize katılıyordu. Bi ara konu Ebru'yla benim evliliğimize geldi. Gayet memnun olduğumuzdan bahsettik. O sıra Ayça'nın yorumları Serkan'ı üzer nitelikteydi.
"Yok canım ya evlilik bana göre değil. Yani şuanlık kesinlikle düşünmüyorum. Anca böyle deli divane gibi aşık olmam lazım... "
Serkan'a baktım acının tatlı tebessümünü gördüm yüzünde. Bekle Serkan kardeşim konuşucaz bu mevzuları merak etme...
Binler rez ve şuku sayısı aşırı azaldı, bunu yapmak zorundayım. Rezlemeyen ve şukulamayanın çükü kopsun binler. Hadi selametle...