kısaca hipergami
evrimsel süreci şöyle bir inceleyip göz gezdirirsen kadınlar yüzyıllar boyunca her zaman güçlü olan erkeğin yanında olmuş onu elde etmeye çalışmıştır.

bunu şöyle orneklendirebiliriz, şimdi kadın ve erkek fiziksel olarak eşit değiller bu bariz bir gerçek. e mesela orta çağda savasın bol oldugu, ınsan omrunun kısa oldugu donemi ele alalım. erkek bir şekilde savasmak zorunda gucluyse hayatta kalır guclu degılse kalamaz. bu şekilde o güçlü olan kesim sadece neslini devam ettirebilirdi. kadınlada ise durum biraz daha farklı. her şekilde o donemde on plana cıkabıleceklerı alan yoktu. ne erkegın verımlılıgınde bır tarım-hayvancılık ısı ne de askerlık yapabılme durumu vardı. kadına bıcılen tek rol cocuk yapıp gelecek nesılın devdıbını saglayabılmektı. eger kendını koruyabılecek guclu bır erkege sahıp degılse alınıp satılabılır tecavuz edılebılır kole pazarında satılabılırdı. guzelse sayet hedıye falan edılırdı. dusun yanı 2. sınıf bır varlık konumunda. bu da kadını hayatta kalabılme psıkolojının ürünü olarak güçlü erkeği elde etme çabasına itti. aslında kadın bır nevı hayatta kalabılmek ıcın otlakcı konumundaydı.

21. yy da ıse guc nedır?
-para.

parası olan erkek sadece parası oldugu ıcın kadınlar tarafından tercıh edılmıyor.
ister babadan kalma olsun ıster kendı alın terıyle elde etmıs olsun bir şekilde iş güç sahibi olmuş, bu sistemde bir yer bulmuş ve hayatını belli bir düzene sokmuş demektir. yani bu toplum tarafından da kabul gormus erkek profılıdır.
kadın eve arabaya ılgı duymaktan zıyade onların getırdıgı konuma ılgı duyuyor.
demek ki bu erkek bana ve-gelecek düşünüyorsa- cocuguma bakabılecek konumda diye düşünüyor.
bu secenekler dısında sadece alış-veriş usulu olan ben erkegın parasını o da benım bedenımı yesın kadınlarını saf dışı tutuyorum.

açıkcası hadi geçmiş yuzyılları anlarım. 2. sınıf bır ınsan konumundasın baskı var su var bu var. fiziksel ve mental farklılar sonucu bir şekilde erkekle aynı konuma gelemedın vs bu anlasılabılır ama ben hala 21. yy bu kafada olan kadınları pek anlayamam. en femınıstı bıle bır noktadan sonra \\\"e abiğ erkek de biraz şoyle olacak boyle olacak üstün olacak yeaaniğ\\\" diyor.

para öyle bilek gücü gibi eşitsizliğe neden olacak bir güç kavramı değil ki. çalışır çabalar kendi başarınla paranı elde edebılır kendı basının caresıne bakabılır ayaklarının uzerınde durabılırsın. kımseye baglı olmanı gerektırecek durum olmaz.
hoş kimi kadın bu kafada ama bakıyorum çoğu kadın 21. yy da bile halen otlakçılık geleneğini devam ettiriyorlar. üstüne feminist dunya duzenı sağ olsun erkegın kole gıbı kadının ıhtıyaclarını karsılaması gereken bır varlık olarak gorüyorlar.

neyse velhasılı kelam eve para getıren cocugun bıle anne babanın gözünde degerı fazlayken bır kadının boyle dusunmesi falan cok da sasılacak sitem edılecek bır sey degıl.
malesef bu devırde güç=para demek. bırak kadını toplum nezlinde kabul görülmek için paraya, en azından düzenli işe ihtiyacın var.

ayrıca kadınların erkeklere arzu duyma durumunu da sadece paraya ındırgemeyın. para sadece bır gosterge. arzu konusu kadından kadına değişkenlik gostermekle birlikte erkeklere oranla kadında daha soyut bır kavramdır. bir kadın parası olmayan bır erkege de arzu duyabılır yanı. her şey para değil bebişler.

konuya yüzeysel bir şekilde değindim ama olay kısaca bundan ıbaret:D