her ne kadar verdikleri zarar, ziyan ve tahribat çok yüksek olsa da, türkiye'nin akp sonrası en fazla bir sene içerisinde düzlüğe çıkacak olması durumudur.

bu iyimser bir tahmin ya da beklenti değil, hakikattir.

türk toplumu artık kavgadan, sürtüşmeden, karşılıklı suçlamalardan, ayrışmadan ve kutuplaşmadan öyle bıkmış bir durumdadır ki, akp sonrası iktidarın ilk hedefi toplumsal uzlaşı, tahammül ve herkesi kucaklamak iradesidir. bunu şu an öne çıkmış bütün siyasi liderler de gözlemliyor olmalısınız.

yanısıra ülkenin şeffaf ve hesap veren bir idareye ihtiyacı o denli artmıştır ki, toplum artık en küçük ihale ya da işe alımdan, en büyük projelere kadar herşeyin gözler önünde gerçekleşmesini istemektedir. ve bunu da yine anakentlerdeki belediye başkanlarının uygulamalarından takip ediyor olmalısınız.

son olarak, yaş ortalaması avrupa'nın en genç nüfusunu oluşturan türkiye, birer dünya vatandaşı olabilmiş liderler ve kadrolara ihtiyaç duymaktadır. elbette bu yöndeki tutumları da son dönem öne çıkan siyasi liderlerin paylaşımlarından izliyor olmalısınız.

haliyle sadece bu 3 başat unsur; yani toplumsal uyum ve uzlaşı, şeffaf ve hesap veren idare ve genç kuşakla aynı dili konuşabilen kadroların yer almasıyla, türkiye bütün sorunlarını aşabilecek güçte ve kudrette bir ülkedir.

bu yüzden enseyi karartmaya ve ümitsizliğe yer yok. bu ülke demokrasinin, adaletin, eşitliğin ve hürriyetin coğrafyası olacaktır.