Panpa üzgünüm ama çok kağıt üzerinde düşünüyorsun. Ben kendi zamanından hatırlarım. Bir gün hoca teneffüs arasında dosyalarını açık bir şekilde masasında bırakmıştı. Küçüğüz o zaman ilkokul çağındayım, arkadaşlarla gittim baktım. Müfredatta işte "çocuklarla müzik eşliğinde eğlenebilecekleri dans etkinliklerinden tut doğa yürüyüşleri sayesinde çocukların doğayı tanımasının amaçlanması" şeklinde gerçekten ümit verici maddeler vardı. Bil bakalım bu etkinlikler bize yapıldı mı?
Anlatmak istediğim şu sistemin sorunu malum ama sistemden önce daha ilkokul çağındaki çocukları bile "ders çalışacaklar başka yapacakları iş umrumda bile değil." veya " Ben mi sorumluluk alacağım?" diyen öğretmenlerin analarını ipe dizer gibi dizip gibmek lazım. Düşüncen kesinlikle yanlış değil hatta sana katılıyorum ama bu düşünceyi gerçekleştirebilmek için ilk olarak "Öğretmenliğin kutsalı" olgusunu kaldırıp devlet kurumlarında ki en büyük sorun haline gelen "işçi çıkaramayız yoksa oy kaybederiz yeğenim" olgusunu öyle ya da böyle yıkmamız gerek. Sadece bununla da kalsa yine iyi. Çok uzun bir yolumuz var ama senin gibi düşünenleri görünce bir umut yeşermiyor değil.
Özet geç diyen binler için: işini hakkıyla yapmayan öğretmenlerin manevi değerlerini gibeyim