1. 1.
    0
    ardından babam seda'yı odasına çağırdı, bana da yatmam gerektiğini söyledi. okula gittiğimi sanıyordu. halbuki uzaklaştırma cezam bitmemişti. seda yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra odaya gitti. her ne kadar cinsel bir obje olarak baksam da o adamın altına girmesine katlanamıyordum. bu düşünce yapacağım en büyük bin kuruluklarından birinin habercisiydi.

    babamın maddi durumu iyiydi. yaptığı iş ona iyi para kazandırıyordu. diğer gün uyanıp seda'nın yanına gittim. babamdan para istersem vermeyeceğini biliyordum. bu yüzden seda'ya kamera almak istediğimi bunun için paraya ihtiyacım olduğunu söyledim. seda gülerek bunu kabul etti.

    akşam yemekten sonra seda babama bu durumdan bahsetmiş olacak ki babam beni yanına çağırdı. kredi kartını verip kamera alabileceğimi söyledi. ona teşekkür edip odama gittim.

    kamera aldığım gün uzaklaştırma cezam bitmişti. okuldan sonra kamera almaya gittim. ilk kez kullanmanın verdiği etkiyle otu taku çekmeye başladım. ama asıl iğrenç bir muallak oluşumun tohumunu bu makinen atacağını biliyordum. nitekim öyle de oldu.

    kamerayı alıp eve geldiğimde seda bir yere gitmesi gerektiğinden bahsetti. böyle olmasıan sevindim. çünkü ilk pislik denememi yapacaktım. üst kata çıkıp sude'yi eve çağırdım. aramızda geçen şeyler tuhaf olarak nitelendirilebilir ama yine de benim dışında yakın olduğu biri yoktu. fazla düşünmeden eve gelmeyi kabul etti.

    eve geldiğinde ona kameradan bahsetmedim. bahsetmeyi de düşünmüyordum. yapacağım eylemin püf noktası buydu. kameraya görünmeyen bir yere yerleştirdim. yatağın tamdıbını gören bir noktaydı.

    sude yatağa gelip yanıma oturdu. tedirgin görünüyordu. ama daha önce birlikte olduğumuz için bunun getirdiği tuhaf bir rahatlık vardı. doğru düzgün konuşmadan öpmeye başladım. o da çok fazla olmasa da hafiften istekli bir şekilde aynı şekilde karşılık veriyordu. zamanla öpmek yerine elimi kalçalarına dayadım. ilk önce rahatsız oldu. ama bunun bir fayda getirmeyeceğinin bilincindeydi. daha önce karşı koyması işe yaramamıştı. kurbanlık koyun gibiydi aslında. sanki benimle birlikte olmak zorundaymış gibi. fakat hayat acımasızdı. gibilmek kulaktan kulağa oynamak gibiydi. babam annemin hayatını gibiyordu, annemin ölümü benim hayatımı, gibilen hayatım çareyi başkalarını gibmekte buluyordu. asıl sorun sude’nin kimi gibeceğiydi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster