/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +1
    Kendi inancımı da anlatayım.

    Öncelikle yaratılmış olduğumuzu kabul edersek Tanrı'ya yaratılmış şeyler sayesinde ulaşabilir miyiz? Onu anlayabilir miyiz buna bakalım.

    Biz bir şeyi anlamlandırmak için ona tanımlar veririz. Ama bu tanımları insan olarak biz verdiğimiz için insani ve insana özgü tanımlar olur.
    Meselâ annemize anne tanımını veririz ve onu bu şekilde anlamlandırırız. Annelik insana özgü bir tanım olduğundan bu tanımı yapmamızda bir sıkıntı yoktur.
    Ama iş Tanrı'ya gelince değişiyor.

    Bana en mantıklı gelen Tanrı açıklaması islâmın Tanrı ebedidir, ezelidir, sonsuz ilim sahibidir, hiçbirşeye benzemez, yaratılmamıştır tanımıydı.

    Ama bizim tanımlayabildiğimiz her şey zamanla mümkün. Eğer Allah için zamana gerek yoktur çünkü zaman da yaratılmış bir mahlukattır dersek o zaman yaratmaya da gerek yoktur. Ve biz zamanla sınırlı bir canlı olduğumuzdan tanımladığımız her şeyi zamana göre tanımlıyoruz. Bu yüzden zamana bağlı olmayan birşeyi tanımlamamız imkânsız dolayısıyla onu hiçbir şekilde anlayamayız.

    Tanrı yaratılmış her şeyin en başında bu yaratılışı başlatacak madde seviyesine inebiliyorsa ve islâmın koyduğu tanım gereği yaratılmamış bir varlık olmak zorundaysa bu onu zorunlu varlık yapar.
    Veya Tanrı\'nın biz anlayalım diye bizimle iletişime geçecek seviyeye inmesi onu hem zorunlu varlık yapar hem de onun da bir yaratıcısı olabileceğini gösterir.
    Bu yüzden Tanrı hakkında yaptığımız her tanım insani ve zamana bağlı olur ve yanlış olur.

    Ve beynimizle, aklımızla insani melekelerimizle tanımlayabildiğimiz her şeyin aslında Tanrı olmadığını kabul etmiş oluyoruz.

    Ateist evrene bakar. Tanrıyı görmüyorum o zaman Tanrı yoktur der.
    Teist evrene bakar. Evrende bir düzen var o zaman Tanrı vardır der.
    Agnostik evrene bakar. Sadece evreni görür.

    Ben bir agnostik olarak Tanrı ile ilgili araştırmamı yaparım. Dinleri araştırırırım, felsefe yaparım ve eğer yaratılmışsam, ezeli ve ebedi değilsem, zamana bağlıysam, yaptığım her tanımın benim gibi yaratılmış bir insana özgü olduğunu ve benim Tanrı hakkında yaptığım her tanımın yanlış olacağını bilirim. 5 bin yıl da geçse tüm kitapları da okusam yaratılmış olduğum için ona verdiğim tüm tanımlar insani ve yaratılmış tanımlar olacak.
    Bu yüzden objektif bakarım ve Tanrı %50 vardır, %50 yoktur derim. Bu yüzden Tanrı ile ilgilenmem. Beni ilgilendirmez derim.
    Ahlâkî değerlerimi bir kitaba göre belirlemem.

    Ve hayatımı da ona göre yaşarım. Elimden geldiğince her şeye objektif bakmaya çalışırım.
    Yeni tanıdığım birine aşırı değer yüklemem. Tanrı'ya inanmam veya inanmamam Tanrı hakkında hiçbir şey kanıtlamaz. Eğer Tanrı'ya inanıyorsam sadece öyle inanmak istediğim için ve etik anlayışım yüzünden inanıyorumdur.

    Aslında bu anlattıklarım bile saçma çünkü Tanrı'nın tanımlanabileceğini kanıtlayamadığımız gibi tanımlanamayacağını da hiçbir zaman kanıtlayamayız. O yüzden %50 %50 diyoruz ya.

    Ama müslümanlar gibi ya varsa diye inanıp hayatım boyunca kendimi ve Tanrı'yı kandırmaya çalışmıyorum. Hiç değilse dürüstüm ve eğer dediğiniz gibi bir Tanrı varsa benim bu dürüstlüğümü görecektir. Belki asıl sınavımız aklımızı kullanıp bu gerçeği görmektir.
    Bu yüzden titreyerek acaba var mı yok mu diye gezmem. Aşırı rahatımdır.

    Bir güçten korkarak iyilik yapmıyorum. Sadece öyle istediğim veya etik anlayışım böyle olduğu için yapıyorum. Bir güçten korkarak ahlâklı olmuyorum. Öyle istediğim ve etik anlayışım böyle olduğu için ahlâklı oluyorum.

    Burada etik anlayışı nedir onu konuşmak lazım aslında.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Bir güçten korkarak iyilik yapmıyorum. Sadece öyle istediğim veya etik anlayışım böyle olduğu için yapıyorum. Bir güçten korkarak ahlâklı olmuyorum. Öyle istediğim ve etik anlayışım böyle olduğu için ahlâklı oluyorum.
      Burası bence çok kıymetliydi, eline sağlık
      ···
   tümünü göster