+1
-1
Tahrif etmek falan değildir. Asıl tahrif edenler halk arasında kullanılmayan bir dili resmi dil ilan edenlerdir kanımca. Paşa hazretleri sayesinde bugün sayısız Türkçe sözcük türetilerek günümüzde kullanılıyor. Hatta bu sayede Türkçe bir karakter kazanarak yabancı sözcükleri direkt olarak çevirmeye başladı. Misalen Computer-Bilgisayar, Selfie-Özçekim gibi. Kullanılıp kullanılmaması önemsiz mesele karakter kazanmış olması.
Osmanlıca bir burjuva diliydi, halk Türkçe konuşurdu. imparatorluğun %90'ı taşrada yaşıyorsa mecburen o devletin dili taşra dili olacak. Atatürk yaptı, oldu. Mesela Şah ismail de "köylü" dili konuşuyordu ve gayet de imparatorluktular.
Şimdi sana saray dilinden bir şiir yazarım, ne sen anlarsın, ne o dönemin adamı anlar. Ama bak Yunus'un, Dertli'nin sözlerini nasıl anlıyorsun.
Öztürkçecilikten dediğin gibi paşa hazretleri vazgeçti ama bu demek değil ki dil devrimi iptal edildi. Bir kere devletin resmi dili olan Osmanlıca'dan Türkçe'ye geçildi, daha sonraki dönemlerde de devrim takip edilip Türkçe sadeleştirildi, bir köylü, devlet reisini dinleyince anlayacak seviyeye geldi.
Şimdi sen bu devrime garabet dersen sen gaflete düşmüş olursun. Tarih bildiğini iddia ediyorsun, acaba Almanların veya Ruslarin kendi dillerinde devrim yaptığını biliyor musun, Rusların Tatarca sözcükleri sildiğini biliyor musun?
Türkçe konuşan ülkelerle anlaşma problemimiz yok. Sorunumuz Kıpçak grubuyladır. Yoksa Karluk ve Oğuz grubu çok anlaşılırdır.
Misalen Uygurca bir şiir(Karluk grubu):
seher körgem cevi
közüm sultanini;
didim sultan mısan?
u didi yok yok!
kozleri yalkunluk
kolları kınalık
didim, çolpan mısan?
u didi, yok yok
didim, ismin nime?
didi, ayhandur
dedim, yurdun qeyar
didi, turfandır
didim, başindeki?
didi hicrândur
didim, heyrân musan?
u didi, yok yok
didim, ayga okșar
dedi, yüzummu?
didim, yıldız gebi,
dedi, közummü?
dedim, yalqun saçar
dedi, sözümmu?
dedim, volkan musen?
u didi, yok yok
dedim, kıyaq nedur?
dedi, kaşımdur
dedim, kunduz nedir?
dedi, saçimdur
dedim, on beş nedir?
dedi, yaşimdur
dedim, canân musen?
u didi, yok yok
dedim, deniz nedur?
dedi, kâlbimdur
dedim, renâ nedir?
dedi, lebimdur
dedim, şeker nedur?
dedi, tilimdur
dedim, ver ağzıme
o dedi, yok yok
dedim, zencir turag
dedi, boynumda
dedim, ölüm vadır
dedi, yolumda
dedim, bilezikce?
dedi, kolumda
dedim, qorkar mısen?
o dedi, yok yok
dedim, niçin korkmazsan?
dedi, tanrım bar
dedim ya nicû?
dedi, halkım var
dedim, yanı yoq mu
dedi, ruhum bar
dedim, şukrân musen?
o dedi, yok yok
dedim, istek nedur?
dedi, gülumdür
dedim, celișmaqqa
dedi, yolumdur
dedim, ötkür nime?
dedi, kulumdur
dedim, satar mısen?
o dedi, yok yok...
Yine Türkmence bir şiir: (Oğuz grubu)
Giň asmanıň arasında
birje yıldızım da yok
onlar gezek görünsem de
hiç kim meni tananok
yüreğimiň bukçasın açıp ser etseň
bir dövüm gussa bile
bir süşe yaş görersiň
pahırlığıň sılları
bir otaklık öy arzumı yıkıpdır
umitsizliğiň odı
züttikmâniň hıyalını yakıpdır
ne yaz wağtı hoşalarıň pışırdaşın eşityan
gezip yören dali men
çöllerden çöle gityan
ne atım bar çapmak üçin
ne okum bar atmak üçin
bu dünyäniň içinde
barım diň e dutarım
her günde gün
gızıl gana bulaşıp
baryarka assa yaşıp
gamgin tukat bir saz çalıp hiň ň illenip ağlayan
dımdırıs gızarıp yatan deň ize göz aylayan
ağlap çalıp assa yuwaş yeň liyip
giň deň izi yüreğimde jaylayan
emma bir gün bet ıkbal
gara geyinip geläyse
yalň ız yeke guwanjım
dutarımı da alaysa
onda menden näme galar näme galar näme gal
Biz Osmanlı döneminde de şimdiki dönemde de zaten Kıpçak grubuyla anlaşamıyorduk. Elbette her devrim de %100 başarı sağlanacak diye bir şey yok, icab ettiğinde yanlışlar düzeltilir ki paşa hazretleri zaten öztürkçeçilikten vazgeçmişti.
Hatta Atatürk'ün dili sadeleştirmesi sayesinde çok daha rahat anlaşıyoruz öteki Türk devletleriyle. En basitinden Araplar gibi Lisani Türki demek yerine Türkçe diyebiliyoruz.
Tümünü Göster