Amerika uzun zamandır Türkiyenin bağımsızlık yolunda ilerlemesinden rahatsızdır. Böyle Nato üyesi bir ülke Amerika dan bağımsız kararlar alamaz ve asla kendi bölgesinde başına buyruk bir şekilde onun işine gelmeyen haltlar karıştıramaz. Karıştırmamalıdır.

2016 Fetö darbe teşebbüsünden sonra Türkiye amerikanın CIA unsuru olan Peder Bronson un ipliğini pazara çıkarır ve al papazı ver papazı der.

Bu amerikanın asla kaldıramayacağı bir hakarettir. Trump bir mektup yazar ve akıllı ol yoksa aklını alırım aklını der.

Ardından ABD TL alır ve aldığının altında fiyata piyasaya boşaltır. Dünyadaki hacmi USD karşısında çok az olan TL bundan ciddi anlamda zarar görür. USD /TL kuru 4 iken 7 olur. ABD ise bu zarrarını işlemdeki USD hacmine göre çok az bir miktarda USD basarak telafi eder. USD doğal olarak hiç etkilenmez.

Bu Türkieyenin beklemediği bir savaş türüdür. Önlem almaya çalışır. Yurtdışına TL satışı kontrol altına alınmaya çalışılır. Bankalara ödenmiş semayelerinin sadece bir kısmı kadar açığa TL satabilecekleri kuralı getirilir. Bazı terörist yerli firmaların (burada isim vermeyelim ama bilen biliyor) açığa satılmak üzere bankalardan aldıkları devasa TL krediler gözlem altına alınır.

Ancak amerika bu TL toplayıp ucuza satma stratejisini zamana yayarak sürdürür. Mesela yılda veya iki yılda bir yapmak üzere gibi.

Türkiye karadeniz de 720 milyar m3 doğal gaz bulur.

Türkiye günde 950 bin varil olan petrol tüketiminin sadace 2bin varilini karşılar durumdayken, Gabar ve Kato dağı keşifleriyle 150bin varile çıkarır. Bunlar Türkiye nin cari açığının %50 sini silme potansiyeline sahip olan somut gerçekleşmeler olmasına rağmen kura zerre kadar etki etmez.

Kur ve enflasyonun siyasi etkileşimine faiz ile kontrol edilemeyeceği bilinmesine rağmen Türkiye amerikayı bir süre daha oyalamak niyetindedir. Yapacaklarının hiç bir fiili etkisi olmayacak olan Amerikanın istediği Mehmet Şimşek maliye bakanı ve kadının teki merkez bankası başkanı ilan edilir. Kız faizi 8.5 dan 15'e çıkarır. Ama 45 olmasını bekleyen amerika anında zarar etmesine karşılık aldığından ucuza TL satmaya başlar ve USD durduk yerde 19.5 TL den 26TL ye çıkar.

Ancak Türkiyenin dilediği gibi para basma özgürlüğü vardır. Çünkü Türkiye amerikanın zarar ederek sattığı parayı karşılığı da olduğu için rahat rahat yeni para basarak karşılar. Herkese USD getirisinden fazla zam yapılır. Bu basılan TL artık eskiden olduğu gibi yoktan (karşılıksız) üretilmemektedir. Tek sorun gerçek olmasa da bir enflasyon algısı oluşur. Ancak bu aşamada gerçek zarar eden aslında amerika olur. Türk halkının alım gücü düşmez hatta artar.

Bu arada bütün bu olanları Türk ekonomisine bağlayanları ciddiyete davet ediyorum. Türk ekonomisi başımızdan geçen devasa deprem hadisesine rağmen gayet sağlamdır. Bu kur hareketleri kesinlikle ekonomik olayların bir sonucu değildir. Ekonomisi bile olmayan taş bile üretmeyen Ermenistan ın para biriminin USD karşısında 1 yılda %33 değer kazanması da bir ekonomik başarı olarak izah edilemez. Bunların hepsi USD bazlı bir savaş mekanizmasını çalışmasıdır.

Ayıq olun.

Ne yapılmalıdır?

Geçici olarak amerika tarafından açığa satılan TL kadar TL basılacak.
Daha uzun vadede TL kullanım hacmi bu şekilde manipülasyonu zorlayacak şekilde arttırılacak.
1) Yurtdışı ticaretin lokal para birimleriyle yapılması.
2) Ortaklar bulunup ortak para birimine geçilmesi.

Ancak amerikanın planları bunlarla da sınırlı değildir. Şayet ekonomik manipülasyon yeterli sonucu vermezse yapmak istedikleri başka bir şey daha vardır. O da Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkartmaya teşvik etmek. Bu Yunanistan'ı yem yapmak pahasına Türkiye yi çok zorlamanın, hatta perişan etmeye çalışmanın başka bir yoludur. Çünkü Türkiye bunu bir savaş sebebi olacağını çok önceden ilan etmiştir.

Ancak ve ancak büyük Türk devlet aklı herşeyi düşünmektedir.

içinde bulunduğunuz durumun farkında olmanızı istiyorum.