/i/Tespit

  1. 1.
    +3 -1
    vardır böyle bir şey. yüksük makarnayı tüketenler bilir ki bu iki özelliği en çok barındıran makarna şeklidir yüksük makarna. bütün makarna tiplerine baktığınızda ince uzun makarna fazla incedir, kelebek makarnanın yüzey alanı fazladır ve suda daha çabuk dağılır, fiyonk makarna kelebeğe nazaran daha az yer kaplar fakat sos bütün yüzeyine eşit şekilde yayılmaz, spagetti makarna elitist bir tarza sahiptir, seven çok sever ama sevmeyen de iliğinden kemiğinden dahi tiksinir. burgu deseniz zaten çok çıkıntılı olmasından mütevellit yeme konforunu azaltıyor, yüzeyindeki girintilere sos yayılmıyor ve tadını almanız zorlaşıyor.

    lâkin yüksük makarna öyle mi dostlar? kısa ve kalın şekli, kalınlığından dolayı hem çemberin dışındaki hem de çemberin içinde kalan yüzeyine eşit derecede yağ veya yoğurt/salça gelmesi, köşeli bir geometrisi olmayıp da silindir şeklinde olmasından dolayı yenebilirlikte kolaylık sağlaması, (bkz: al dente) yani az pişmiş olacak şekilde pişirilince tadını koruyup damağınızı şenlendirmesi, yıllar sonrasına bile aktarılabilecek düzeyde temel ama kullanışlı, minimal tarzıyla tam bir ziyafet unsuru.

    sakin, dingin fakat sınırları belli bir hayat yaşıyorsanız, gösterişten uzak olmanızı dert edinmeyip içinize yatırım yapıyor ve adım adım güçleniyorsanız, değişimlere, fazlalıklara ve aşırılığa karşıysanız, minimalizm akımının sanki kurucusuymuş gibi savunucusuysanız yüksük makarna tam da size göre bayım. farklı makarna tiplerini her zaman deneyeceksiniz ve bir süre sonra bırakacaksınız kendiliğinden. dönemin alışkanlıkları, eğilimleri sizi hep farklı zevklere ve davranışlara itecek. bu hayatınızdaki her türlü keyif unsuruna olduğu gibi makarnaya da etki edecek pek tabii. yüksük makarnayı görmezden gelecek ve bunu telafi etmek bir yana, fark etmenize bile olanak tanımayacak sizi kandıran o odaklar.

    kiminin şeklinin değişik görünsün diye karmaşıklaştıkça karmaşıklaşması sizi cezbedecek, kimi de güya italyan ve fransız usulü soslarla uyumlu olduğu için otoritelerin ilk tercihi olarak kabul görecek. ağızda dağılan o enfes kremayla beraber pişirildiğinde mest edecek bazısı, bazısı da ev hanımlarının gözdesi olacak kısır günlerindeki rus salatasına uygun yapısıyla. fakat asla ve asla yüksük makarnadan bahsedilmeyecek. tıpkı turistik yerlerden bahsedilirken ege ve akdeniz kıyılarının methedilip serin yaylaların unutulması gibi. veya istanbul'un her türlü yatırımdan faydalanıp yakınındaki yalova, bilecik gibi yerleşim mekânlarının atıl kalmışlığı gibi.

    istanbul'un her türlü imkânından faydalanıp gönlünüzü kaptıracaksınız, bu yolda memleketinizin diğer binbir köşesine haksızlık edeceksiniz. fakat günün birinde istanbul bıkkınlık verince döneceksiniz yalovanıza, bilecikinize. kıymet bileceksiniz. işte yüksük makarna o yalovadır, o bileciktir, o çankırıdır, o ardahandır, o hakkâridir dostlarım. kaderine razı olmanın derin sızısıyla gün olup tekrar ünlenmenin isyankâr umudunun karışımıdır yüksük makarna. yalnızlıktır, fakat kendisi olmaktan da vazgeçmemektir. başkalaşmadan, değişmeden, bir şeylere gerek duymadan yaşamaktır yüksük makarna. ve kendisiyle savaşını çoktan bitirip uygar devletlerini içinde kurmaya başlamıştır yüksükçüler.

    demem o ki minimalisttir yüksük makarna. fazlalıklarını bir bir atıp en saf ama güzel hâline kavuşur. kendi kendinin heykeltıraşıdır. ve güvenilirdir yüksük makarna. değişmeyeceğini bilirsiniz. sizi hoşgörü ve sakinlikle karşılayacağını... bilirsiniz onunla ilişkinizin dalgalanmalara gebe olmadığını. dilerim ki hepiniz birer yüksük makarna olun ve ruh eşiniz olan yüksük makarnanızı bulun. daha fazla zorlamadan hayal gücümü, noktalayayım yüksük makarnayla işimi gücümü. iyi akşamlar.
    ···
   tümünü göster